Einár – Sätter Dom På Plats İsveçce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah, ah
– Evet, ah

Det fucking knas, du tror det är nåt kul
– Lanet olası knas, sence eğlenceli bir şey mi
Att vakna upp varje dag, tänka, “När tar det slut?”
– Her gün uyandığında, ” ne zaman bitiyor?”
Det finns inte något svar, det dära det upp till Gud
– Cevap yok, onu Allah’a ayırıyor.
Men en sak hära är klar, det finns inte någon tur, ey
– Ama burada bir şey açık, şans yok, ey
Mera para, jag lovar mera vänner kom
– Daha fazla dostum, söz veriyorum daha fazla arkadaş gelecek
Tills saker börjar hetta, då tro mig, de alla vänder om
– İşler ısınmaya başlayana kadar, inan bana, hepsi tersine dönüyor.
Och vill de bränna oss? Tro mig, vi bränner dem
– Bizi yakmak mı istiyorlar? İnan bana, onları yakacağız.
Shunon vill se mig döda, men shunon, han var min vän en gång
– Shunon ölmemi istiyor ama shunon, bir zamanlar arkadaşımdı.
Jag svär, det sjukt, du hör ju det jag berättar om
– Yemin ederim, bu iğrenç, sana ne dediğimi duydun.
Tror du jag snackar skit? Då gå vidare till nästa sång
– Sence ben bokla mı doluyum? Ardından bir sonraki şarkıya geçin
Aina de häktar grabbar, det ädi, de kommer släppa dem
– Aina adamları tutukluyorlar, hepsi bu, gitmelerine izin verecekler.
Bröder de dödar bröder, det går inte ba’ att släppa sånt (Straynané)
– Kardeşler kardeşleri öldürürler, bu tür şeyleri düşürmek mümkün değildir (Straynané)

Okej, dеt dags, det dags, nu jag vill prata ut
– Tamam, zamanı geldi, zamanı geldi, şimdi konuşmak istiyorum.
Sätta dem på plats, det latch, låt alla vakna nu
– Yerine koy, kilitle, herkes uyansın.
Shunon snackar hasch och bax, låt han få prata ut
– Shunon esrar ve bax konuşuyor, bırak konuşsun.
Alla vеt para är makt, lakk, varför pratar du?
– Herkes paranın güç olduğunu bilir lakk, neden bahsediyorsun?
Skippa snacket och lyssna på lilla svennen
– Konuşmayı kes ve küçük İsveçliyi dinle.
Jag svär, jag älskar min mamma, men aldrig lyssnat på henne
– Yemin ederim annemi seviyorum ama onu hiç dinlemedim.
Jag var ute med en tabbe och handskar på mina händer
– Bir yarak ve ellerimde eldivenlerle dışarıdaydım.
Har varit hära för länge, det bäst att du fucking vänder, ey, ah
– Çok uzun zamandır buradayım, arkanı dönsen iyi olur, ey, ah
Brorsan, jag är vass som ett rakblad, ey
– Kardeşim, jilet kadar keskinim, ey
Folk de tror jag sitter fast, jag är klar snart
– Sıkıştığımı düşündükleri insanlar, yakında işim biter
Barnen tror att stå och beckna hasch är en bra sak
– Çocuklar ayakta durmanın ve haşhaş çağırmanın iyi bir şey olduğunu düşünüyor
14 år, han gör en tio lax på en bra dag
– 14 yıl, iyi bir günde on somon yapar
Jag knulla hela Sverige, nåt som de aldrig har gjort
– Bütün İsveç’i beceriyorum, hiç yapmadıkları bir şeyi.
Den mest streamade artisten i Sverige, bror, det gick fort
– İsveç’in en çok yayın yapan sanatçısı, kardeşim, hızlı gitti
Jag var en liten grabb som ba gjorde nånting stort
– Ben küçük bir çocuktum, ba büyük bir şey yaptı.
De här kukarna vill se mig sitta punda, i en port
– Bu yaraklar beni kapıda döverken görmek istiyor.
Jag är större än så, jag är större än det
– O kadar da çocuk değilim, o kadar da çocuk değilim
Ni alla hatar på benim för jag är större än er
– Senden daha büyük olduğum için benim nefret ediyorsun
Aina fucking horungar, bankar dörren vid T
– Aina lanet fahişeler, T kapıyı beceriyor
Mitt på natten för att säga, “Äh, nu följer du med”
– Gecenin bir yarısı, “Ah, şimdi benimle gel” demek için
Och allihopa hatar på mig för de vet det jag som gäller
– Ve herkes benden nefret ediyor çünkü ne hakkında olduğumu biliyorlar.
In i klubbarna, de pumpar mig, på varenda ställe
– Kulüplere, beni her yere pompalıyorlar.
Bror, från orten intill stan, brorsan, enda upp till fjällen
– Kardeşim, kasabanın yanındaki kasabadan, kardeşim, sadece dağlara kadar
Till och med om oppsen torskar, de hör mig inne i cellen, ey, ah
– Oppsen morina olsa bile, beni hücrenin içinde duyuyorlar, ey, ah
Jag är sjuk, jag sprider mig som Corona
– Hastayım, Korona gibi yayıldım.
Du ser mig bara bli större, det menas att jag gör stålar
– Sadece büyüdüğümü görüyorsun, bu para kazandığım anlamına geliyor.
Ey, shunon snackar om para, men allt han har det är lånat
– Shunon paradan bahsediyor ama elindeki her şey ödünç alınmış.
Bror, jag brände upp en fucking två mill på en månad
– Kardeşim, bir ayda iki değirmeni yaktım

Hon vill vara med en unge med extra energi
– Fazladan enerjisi olan bir çocukla birlikte olmak istiyor.
Hon vill flyga in i tunneln och snurra i min bil
– Tünele uçup arabamda dönmek istiyor.
Hon vill höra när jag sjunger, hon gillar melodin
– Şarkı söylememi duymak istiyor, melodiyi seviyor.
Hon vill röka på nåt dunder och chilla med en G
– Biraz gök gürültüsü içmek ve bir G ile rahatlamak istiyor.
Hennes vänner, de är heta, hon är het, län, ey
– Arkadaşları, onlar ateşli, o ateşli, İlçe, ey
De vill ha mig för sig själva i ett rum
– Beni bir odada kendileri için istiyorlar.
Eyo, mannen, de vill leka, ey, de är het, län
– Eyo, adamım, oynamak istiyorlar, ey, ateşliler, İlçe
Bror, jag är helt gitti, börjar tycka det är skumt, ey, ah
– Kardeşim, tamamen gitti, ben, balık, ey olduğunu düşünmeye başladım, ah

De inte ghetto, de här har ba’ en ghettopsykos
– Onlar getto değil, bunlarda ba’a getto psikozu var
Era hundar, fortsätt göra alla läxor ni får
– Köpekleriniz, aldığınız tüm ödevleri yapmaya devam edin.
Ey, din sexiga wifey vill ha sex, hon är kåt
– Hey, seksi karın seks istiyor, azgın
Ey, du klarar inte leva utan flex, du är håsch
– Ey, flex olmadan yaşayamazsın, sürtüğün tekisin.
Ey, ah, jag svär på Gud
– Ey, ah, yemin ederim
Din guzz har varit fast, bror, redan sen min debut
– İlk çıkışımdan beri senin güzelliğin sıkıştı kardeşim.
Hon vill röka från min hasch, tills min hasch den är slut
– Esrarım bitene kadar esrarımdan sigara içmek istiyor.
Inte för att vara sån men hon är fast på min, ey
– Öyle olmak istemem ama o benimkine yapıştı, ey

Det fucking knas, du tror det är nåt kul
– Lanet olası knas, sence eğlenceli bir şey mi
Att vakna varje dag, tänka, “När tar det slut?”
– Her gün uyanıp, ” Ne zaman bitiyor?”
Det där det upp till Gud
– Bu Tanrı’ya kalmış.
Men en sak hära är klar, det finns inte någon tur
– Ama burada bir şey açık, şans yok
Mer para, jag lovar mera vänner kom
– Daha fazla dostum, söz veriyorum daha fazla arkadaş gelecek
Ah, de alla vänder om
– Ah, hepsi dön
Ey, tro mig vi bränner dem
– EY, inan bana onları yakacağız.
Shunon vill se mig dödad, men shunon han var min vän en gång
– Shunon öldürülmemi istiyor ama shunon bir zamanlar arkadaşımdı.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın