Yağıyor yine kasveti kar gibi gecenin
– It’s raining again, the gloom of the night is like snow
Normalinden yüklü ağırlığı her hecenin
– The weight of each syllable loaded from the normal
Garantisi yok bir sonraki nefesin
– There’s no guarantee that your next breath
Bir kin yemlenir yaşattıkları için. Ner’de? İçimde!
– A grudge is sworn for making them live. Neri’s? Inside of me!
Gezerim beyaz kuzularını kaybetmiş çobanın sessiz köyünde
– I travel in the quiet village of a shepherd who has lost his white lambs
Herkes bir gün batacak el ele güneşle
– Everyone will go down one day hand in hand with the sun
Kelepçesini açtım öfkemin, dedim: “Artık serbestsin.” (serbest)
– I undid the cuffs of my anger, I said: “You’re free now.” (free)
Parçaladı dizlerimi yumruklarım, hırsımı çıkaramadım pek net
– He smashed my knees, I punched my knees, I couldn’t get my ambition out very clearly
Affetmediğim için beni affet
– Forgive me for not forgiving
De ki: “Kötü gittiğindendir kendiyle ettiği sohbet.”
– Say, “The conversation he had with himself was because it was going badly.”
Alev aldı içim, yağmur aradı sevdiğim
– It caught fire inside me, the rain called my beloved
Hırsımı çıkaramadım pek net
– I couldn’t get my ambition out very clearly
Tanrım kötü kullarını sen affetsen ben affetmem
– God, if you forgive your evil servants, I won’t forgive you
Bütün zalim olanları, sen affetsen ben affetmem
– If you forgive all the wrongdoers, I won’t forgive
Bütün zalim olanları, sen affetsen ben affetmem
– If you forgive all the wrongdoers, I won’t forgive
Sen tanrısın affedersin, bağışlarsın “kulum” dersin
– You are God, you forgive, you forgive, you say “my servant”
Sen tanrısın affedersin, bağışlarsın “kulum” dersin
– You are God, you forgive, you forgive, you say “my servant”
Neler çektim sen bilirsin
– You know I had to take
Sen affetsen ben affetmem. Sen affetsen ben affetmem
– If you forgive, I won’t forgive. If you forgive, I won’t forgive
Bütün zalim olanları, sen affetsen ben affetmem
– If you forgive all the wrongdoers, I won’t forgive
Onun kalbi kırıldı, parçalarını arıyor
– His heart is broken, he is looking for his pieces
Ressam tuvali parçaladı, fırçalarını kırıyor
– The painter has smashed the canvas, he is breaking his brushes
Sevgisi nefretine takılıyor
– His love is obsessed with his hate
Dikenli teller üzerine batıveriyor
– He’s sinking on barbed wire
Dışarıda bir hayat var, neden içimde ölüm?
– There is a life outside, why is there death inside me?
Belki yeni bir çare içimdeki ölümü öldürür ve
– Maybe a new remedy will kill my inner death and
Bir kâbuslu uyku belki mutlulukla bölünür
– A nightmarish sleep is perhaps divided by happiness
Okyanustur hayat, büyük dalgalar ummadığında görünür
– Life is the ocean, big waves appear when you don’t expect
Kelepçesini açtım öfkemin, dedim: “Artık serbestsin.” (serbest)
– I undid the cuffs of my anger, I said: “You’re free now.” (free)
Parçaladı dizlerimi yumruklarım, hırsımı çıkaramadım pek net
– He smashed my knees, I punched my knees, I couldn’t get my ambition out very clearly
Affetmediğim için beni affet
– Forgive me for not forgiving
De ki: “Kötü gittiğindendir kendiyle ettiği sohbet.”
– Say, “The conversation he had with himself was because it was going badly.”
Alev aldı içim, yağmur aradı sevdiğim
– It caught fire inside me, the rain called my beloved
Hırsımı çıkaramadım pek net
– I couldn’t get my ambition out very clearly
Tanrım kötü kullarını sen affetsen ben affetmem
– God, if you forgive your evil servants, I won’t forgive you
Bütün zalim olanları, sen affetsen ben affetmem
– If you forgive all the wrongdoers, I won’t forgive
Bütün zalim olanları, sen affetsen ben affetmem
– If you forgive all the wrongdoers, I won’t forgive
Sen tanrısın affedersin, bağışlarsın “kulum” dersin
– You are God, you forgive, you forgive, you say “my servant”
Sen tanrısın affedersin, bağışlarsın “kulum” dersin
– You are God, you forgive, you forgive, you say “my servant”
Neler çektim sen bilirsin
– You know I had to take
Sen affetsen ben affetmem. Sen affetsen ben affetmem
– If you forgive, I won’t forgive. If you forgive, I won’t forgive
Bütün zalim olanları, sen affetsen ben affetmem
– If you forgive all the wrongdoers, I won’t forgive
Sagopa Kajmer Feat. Bergen – Affetmem Turkish Lyrics English Translations
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.