World, I want to leave you better
– Dünya, seni daha iyi bırakmak istiyorum
I want my life to matter
– Hayatımın önemli olmasını istiyorum.
I am afraid I have no purpose here
– Korkarım burada bir amacım yok.
I watch the news on TV
– Haberleri televizyonda izliyorum.
Abandon myself daily
– Her gün kendimi terk et
I am afraid to let you see the real me
– Gerçek beni görmene izin vermekten korkuyorum.
Rain, it falls; rain, it falls
– Yağmur, düşüyor; yağmur, düşüyor
Pouring on me
– Bana yağıyor
And the rain, it falls; rain, it falls
– Ve yağmur, düşüyor; yağmur, düşüyor
Sowing the seeds of love and hope, love and hope
– Sevgi ve umut, sevgi ve umut tohumlarını Ekim
We don’t have to stay here, stuck in the weeds
– Burada kalmak zorunda değiliz, yabani otların içinde sıkışıp kaldık.
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change today? (Oh)
– Bugün değişecek cesaretim var mı? (Aman)
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change today? (Oh)
– Bugün değişecek cesaretim var mı? (Aman)
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
World, you’re not alone in all this
– Dünya, tüm bu yalnız değilsin
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together we can do anything
– Birlikte duran bir şey yapamayız
I want to leave you better
– Seni daha iyi bırakmak istiyorum.
I want my life to matter
– Hayatımın önemli olmasını istiyorum.
I am afraid I have no purpose here
– Korkarım burada bir amacım yok.
The rain, it falls; rain, it falls
– Yağmur, düşüyor; yağmur, düşüyor
Pouring on me
– Bana yağıyor
And the rain, it falls; rain, it falls
– Ve yağmur, düşüyor; yağmur, düşüyor
Sowing the seeds of love and hope, love and hope
– Sevgi ve umut, sevgi ve umut tohumlarını Ekim
You don’t have to stay here, stuck in the weeds
– Burada kalmak zorunda değilsin, yabani otların içinde sıkışmış
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change today? (Oh)
– Bugün değişecek cesaretim var mı? (Aman)
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change today? (Oh)
– Bugün değişecek cesaretim var mı? (Aman)
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change today? (Oh)
– Bugün değişecek cesaretim var mı? (Aman)
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change?
– Cesaret değiştirmek gerekiyor?
Have I the courage to change today? (Oh)
– Bugün değişecek cesaretim var mı? (Aman)
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
You’re not alone in all this
– Bu işte yalnız değilsin.
You’re not alone, I promise
– Yalnız değilsin, söz veriyorum.
Standing together, we can do anything
– Yan yana duruyoruz, hiçbir şey yapamayız
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.