I’m sittin’ here in the boring room
– Burada sıkıcı bir odada oturuyorum.
It’s just another rainy Sunday afternoon
– Bu sadece yağmurlu bir pazar öğleden sonra
I’m wastin’ my time, I got nothin’ to do
– Zamanımı boşa harcıyorum, yapacak bir şeyim yok.
I’m hangin’ around, I’m waitin’ for you
– Burada takılıyorum, seni bekliyorum.
But nothing ever happens
– Ama hiçbir şey olmuyor
Drivin’ around in my car
– Arabamda dolaşıyorum.
I’m drivin’ too fast, I’m drivin’ too far
– Çok hızlı sürüyorum, çok uzağa sürüyorum
I’d like to change my point of view
– Bakış açımı değiştirmek istiyorum.
I feel so lonely, I’m waitin’ for you
– Çok yalnız hissediyorum, seni bekliyorum
But nothing ever happens and I wonder
– Ama hiçbir şey olmuyor ve merak ediyorum
I wonder how I wonder why
– Merak ediyorum nasıl merak ediyorum neden
Yesterday you told me ’bout the blue-blue sky
– Dün bana Mavi-Mavi gökyüzünden bahsettin .
And all that I can see is just a yellow lemon tree
– Ve görebildiğim tek şey sadece sarı bir Limon Ağacı
I’m turnin’ my head up and down
– Başımı yukarı ve aşağı çeviriyorum.
I’m turnin’, turnin’, turnin’, turnin’, turnin’ around
– Linda, Linda, Linda, Linda, ben, etrafında dönmeye’
And all that I can see is just another lemon tree
– Ve görebildiğim tek şey sadece başka bir Limon Ağacı
(Sing) dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-di-di-dah (dah-di-di-dah)
– Dah-di-di-dah (dah-di-di-dah)
(Sing) dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-di-di-dah (dah-di-di-dah)
– Dah-di-di-dah (dah-di-di-dah)
I’m sittin’ here, I missed the power
– Burada oturuyorum, gücü kaçırdım.
I’d like to go out, takin’ a shower
– Dışarı çıkıp duş almak istiyorum.
But there’s a heavy cloud inside my hеad
– Ama kafamın içinde ağır bir bulut var.
I feel so tired, put myself into bed
– Çok yorgun hissediyorum, kendimi yatağa koyuyorum
Wеll, nothing ever happens and I wonder
– Şey, hiçbir şey olmuyor ve merak ediyorum
I wonder how I wonder why
– Merak ediyorum nasıl merak ediyorum neden
Yesterday you told me ’bout the blue-blue sky
– Dün bana Mavi-Mavi gökyüzünden bahsettin .
And all that I can see is just a yellow lemon tree
– Ve görebildiğim tek şey sadece sarı bir Limon Ağacı
I’m turnin’ my head up and down
– Başımı yukarı ve aşağı çeviriyorum.
I’m turnin’, turnin’, turnin’, turnin’, turnin’ around
– Linda, Linda, Linda, Linda, ben, etrafında dönmeye’
And all that I can see is just another lemon tree
– Ve görebildiğim tek şey sadece başka bir Limon Ağacı
And I wonder (wonder, wonder)
– Ve merak ediyorum (merak ediyorum, merak ediyorum)
(Sing) dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-di-di-dah
– Dah-di-di-dah
(Sing) dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah, dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
– Dah-dah-dah-dah, di-dah-dah
Dah-di-di-dah
– Dah-di-di-dah
Alle Farben & Fool’s Garden – Lemon Tree İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.