Ayy
– Ayy
You know my ex, so that makes it all feel complicated, yeah
– Eski sevgilimi tanıyorsun, bu yüzden her şeyi karmaşık hissettiriyor, Evet
(It all seems complicated)
– (Her şey karmaşık görünüyor)
I read those texts that you sent to yours
– Seninkine gönderdiğin mesajları okudum.
But I’ll never say it, yeah
– Ama asla söylemeyeceğim, Evet
(I’ll never say-)
– (Asla söylemeyeceğim-)
You walked in my life at 2:00 a.m.
– Saat 2: 00’de hayatıma girdin.
‘Cause my boy’s new girl is your best friend
– Çünkü oğlumun yeni kızı senin en iyi arkadaşın.
Act like you don’t see me, we’ll play pretend
– Beni görmüyormuş gibi davran, rol yapacağız.
Your eyes already told me what you never said
– Hiç söylediklerini gözlerini zaten söyledi
Now we’re in the backseat of the black car going home
– Şimdi eve giden siyah arabanın arka koltuğundayız.
When she asked me, “Is it wrong if I come up with you?”
– Bana sorduğunda, ” seninle gelmem yanlış mı?”
We’re both drunk on the elevator
– İkimiz de asansörde sarhoşuz.
When I kissed you for the first time in New York City, uh
– Seni New York’ta ilk kez öptüğümde …
I swear to God, I never fall in love
– Yemin ederim, asla aşık olmayacağım.
Then you showed up, and I can’t get enough of it
– Sonra sen geldin ve ben doyamıyorum.
I swear to God, I never fall in love
– Yemin ederim, asla aşık olmayacağım.
I never fall in love, but I can’t get enough of it
– Asla aşık değilim, ama yeterince alamıyorum
First off, I’m not sorry
– İlk olarak, üzgün değilim
I won’t apologize to nobody
– Hiç kimse için özür dilemeyeceğim
You play like I’m invisible
– Görünmez gibi oynuyorsun.
Girl, don’t act like you ain’t saw me
– Kızım, beni görmemiş gibi davranma.
Last year was a mess, and how I acted was beyond me
– Geçen yıl tam bir karmaşa vardı ve nasıl davrandığım beni aştı
But the past still revolves me
– Ama geçmiş hala beni döndürüyor
You text me, I ain’t responding
– Mesaj atarsan cevap vermem.
But now shit’s done changed
– Ama şimdi işler değişti
Go our separate ways
– Ayrı yollara git
But look at this damage you did to me
– Ama bana verdiğin hasara bak.
I still want nothing to do between you and me
– Hala seninle benim aramda bir şey yapmak istemiyorum.
Please, don’t say nothing at all
– Lütfen, hiçbir şey söyleme.
Sounds so true to me
– Bana çok doğru geliyor
We don’t have nothing to say, hey
– Söyleyecek hiçbir şey yok, hey
I swear to God, I never fall in love
– Yemin ederim, asla aşık olmayacağım.
Then you showed up, and I can’t get enough of it
– Sonra sen geldin ve ben doyamıyorum.
I swear to God, I never fall in love
– Yemin ederim, asla aşık olmayacağım.
I never fall in love, but I can’t get enough of it
– Asla aşık değilim, ama yeterince alamıyorum
I swear to God, I never fall in love
– Yemin ederim, asla aşık olmayacağım.
Then you showed up, and I can’t get enough of it
– Sonra sen geldin ve ben doyamıyorum.
I swear to God, I never fall in love
– Yemin ederim, asla aşık olmayacağım.
I never fall in love, but I can’t get enough of it
– Asla aşık değilim, ama yeterince alamıyorum
You know my ex, so that makes it all feel complicated, yeah
– Eski sevgilimi tanıyorsun, bu yüzden her şeyi karmaşık hissettiriyor, Evet
(It all seems complicated)
– (Her şey karmaşık görünüyor)
I read those texts that you sent to yours
– Seninkine gönderdiğin mesajları okudum.
But I’ll never say it, yeah
– Ama asla söylemeyeceğim, Evet
(I’ll never say-)
– (Asla söylemeyeceğim-)
Machine Gun Kelly & blackbear – my ex’s best friend İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.