When I was young, I prayed for lightning
– Gençken Yıldırım için dua ettim.
My mother said it would come and find me
– Annem gelip beni bulacağını söyledi.
I found myself without a prayer
– Kendimi bir dua olmadan buldum
I lost my love and no one cared
– Aşkımı kaybettim ve kimse umursamadı
When I was young, I prayed for lightning
– Gençken Yıldırım için dua ettim.
Yeah, I looked
– Evet, baktım
With my face up to the sky, but I saw nothing there
– Yüzüm gökyüzüne kadar, ama orada hiçbir şey görmedim
No, no, nothing there
– Hayır, hayır, orada bir şey yok.
Yeah, I stared
– Evet, baktım
While my eyes filled up with tears, but there was nothing there
– Gözlerim gözyaşlarıyla doluyken, ama orada hiçbir şey yoktu
No, no, nothing
– Hayır, hayır, hiçbir şey.
I heard one sine from above (Ooh)
– Yukarıdan bir sinüs duydum (Ooh)
I heard one sine from above (Ooh)
– Yukarıdan bir sinüs duydum (Ooh)
Then the signal split in two
– Sonra sinyal ikiye bölündü
The sound created stars like me and you
– Bu ses benim ve senin gibi yıldızlar yarattı
Before there was love, there was silence
– Aşk olmadan önce sessizlik vardı.
I heard one sine
– Bir sinüs duydum.
And it healed my heart, heard a sine
– Ve kalbimi iyileştirdi, bir sinüs duydu
Healed my heart, heard a sine
– Kalbim iyileşti, bir sinüs duydum
Healed my heart, heard a sine
– Kalbim iyileşti, bir sinüs duydum
When I was young, I felt immortal
– Gençken ölümsüz hissettim.
And not a day went by without a struggle
– Ve bir gün mücadele etmeden geçmedi
I lived my days just for the nights
– Günlerimi sadece gecelerle yaşadım.
I lost myself under the lights
– Işıkların altında kendimi kaybettim.
When I was young, I felt immortal
– Gençken ölümsüz hissettim.
Yeah, I looked
– Evet, baktım
With my face up to the sky, but I saw nothing there
– Yüzüm gökyüzüne kadar, ama orada hiçbir şey görmedim
No, no, nothing there
– Hayır, hayır, orada bir şey yok.
Yeah, I stared
– Evet, baktım
While my eyes filled up with tears, but there was nothing there
– Gözlerim gözyaşlarıyla doluyken, ama orada hiçbir şey yoktu
No, no, nothing
– Hayır, hayır, hiçbir şey.
I heard one sine from above (Ooh)
– Yukarıdan bir sinüs duydum (Ooh)
I heard one sine from above (Ooh)
– Yukarıdan bir sinüs duydum (Ooh)
Then the signal split in two
– Sonra sinyal ikiye bölündü
The sound created stars like me and you
– Bu ses benim ve senin gibi yıldızlar yarattı
Before there was love, there was silence
– Aşk olmadan önce sessizlik vardı.
I heard one sine
– Bir sinüs duydum.
And it healed my heart, heard a sine
– Ve kalbimi iyileştirdi, bir sinüs duydu
Healed my heart, heard a sine
– Kalbim iyileşti, bir sinüs duydum
Healed my heart, heard a sine
– Kalbim iyileşti, bir sinüs duydum
Then the signal split in two
– Sonra sinyal ikiye bölündü
The sound created stars like me and you
– Bu ses benim ve senin gibi yıldızlar yarattı
Before there was love, there was silence
– Aşk olmadan önce sessizlik vardı.
I heard one sine
– Bir sinüs duydum.
And it healed my heart, heard a sine
– Ve kalbimi iyileştirdi, bir sinüs duydu
Healed my heart
– Kalbimi iyileştirdi
Healed my
– İyileşti benim
Heart, heart
– Kalp, kalp
Sine
– Sinüs
Healed my
– İyileşti benim
Heart, heard a sine
– Kalp, bir sinüs duydum
Lady Gaga & Elton John – Sine From Above İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.