Marshmello & Imanbek Feat. Usher – Too Much İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Break your silence over my chest
– Sessizliğini göğsümün üzerinden kır.
Let it follow and I’ll do the rest
– Bırak takip etsin, gerisini ben hallederim.
Kiss me, kill me, I want nothing less
– Öp beni, öldür beni, daha azını istemiyorum
I’m not afraid of the lonely, no
– Yalnızlıktan korkmuyorum, hayır

Meet me at the corner, I’ll be waitin’ for ya
– Köşede buluşalım, seni bekleyeceğim.
I can take the weight off, weight off of your shoulder
– Omzundaki ağırlığı kaldırabilirim.
I don’t care what hour, if it’s rain or shower
– Yağmur ya da duş olursa, saat kaç olursa olsun umurumda değil.
Whatever you ask of me, you don’t have to worry
– Benden ne istersen sor, endişelenmene gerek yok.

There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
As too much, as too much
– Çok fazla, çok fazla
There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
As too much, as too much
– Çok fazla, çok fazla
There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
Thing, thing
– Şey, şey

Empty bottles cloudin’ your mind
– Boş şişeler zihnini bulanıklaştırıyor
I know, you get (you get), lonely sometimes
– Biliyorum, bazen yalnızsın (olsun)
Say the (say the) word and (word and) I’ll makе the drive
– Söyle (söyle) kelime ve (kelime ve) ben sürücü yapacağım
I’m not afraid of the lonеly, no
– Yalnızlıktan korkmuyorum, hayır

So meet me at the corner, I’ll be waitin’ for ya
– Köşede buluşalım, seni bekleyeceğim.
I can take that weight off, weight off of your shoulder
– Bu yükü kaldırabilirim, omzundaki yükü kaldırabilirim.
I don’t care what hour, if it’s rain or shower
– Yağmur ya da duş olursa, saat kaç olursa olsun umurumda değil.
Whatever you of ask me, you don’t have you worry
– Sen bana sor her neyse, merak etme sen değilsin

There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
As too much, as too much
– Çok fazla, çok fazla
There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
As too much, as too much
– Çok fazla, çok fazla
There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
Thing, thing
– Şey, şey

I hate the thought of you with tears in your eyes
– Gözlerinde yaşlarla seni düşünmekten nefret ediyorum.
And I hate the thought of losing you, you to the lies
– Ve seni kaybetme düşüncesinden nefret ediyorum, seni yalanlara
By the way you’re talkin’ something ain’t right
– Bu arada, bir şeylerin yanlış olduğunu söylüyorsun.
And I know that you’re tired
– Ve yorgun olduğunu biliyorum.

There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
As too much (as too much)
– Çok fazla (çok fazla)
As too much (way, way too much)
– Çok fazla (yol, çok fazla)
There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
As too much (way too much)
– Çok fazla (çok fazla)
As too much (too much)
– Çok fazla (çok fazla)

There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
Thing, thing
– Şey, şey
There’s no such thing
– Böyle bir şey yok
Thing, thing
– Şey, şey




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın