Emily Burns & JP Cooper – Is It Just Me? (Acoustic) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

It’s been way too long for me to find it this hard
– Bu kadar zor bulmak benim için çok uzun zaman oldu
Sitting alone my fingers picking the sofa apart
– Yalnız oturuyorum, parmaklarım kanepeyi parçalara ayırıyor
An attempt to distract from the fact that I miss you
– Seni özlediğim gerçeğinden uzaklaşmak için bir girişim
I wonder if your friends have had to carry you home
– Merak ediyorum, arkadaşların seni eve götürmek zorunda kaldı mı
And stay for the night because
– Ve bu gece kal çünkü
They don’t want to leave you alone
– Seni yalnız bırakmak istemiyorlar.
Way before it was fun, it’s becomin’ an issue
– Eğlenmeden çok önce, bu bir sorun haline geliyor

I know it’s cruel
– Bunun acımasız olduğunu biliyorum.
But I kind of hope you’re tortured too
– Ama umarım sen de işkence görüyorsundur.

Tell me does your heart stop
– Söyle bana kalbin durmuyor mu
At the party when my name drops
– Partide ismim düştüğünde
Like you’re stood at the platform
– Sanki platformda duruyormuşsun gibi.
When the trains cross
– Trenler geçtiğinde
Are you hurting? Yeah, you must be
– – Canın acıyor mu? Evet, olması gerekir
Or is it just me?
– Yoksa bana mı öyle geliyor?

Tongue-tied, screaming on the inside
– Dil-bağlı, iç çığlık
When I say that we broke up and they ask why
– Ayrıldığımızı söylediğimde ve nedenini sorduklarında
Are you crying in the shower like a freak?
– Duşta ucube gibi mi ağlıyorsun?
Or is it just me?
– Yoksa bana mı öyle geliyor?

It’s been three months and two days and five hours
– Üç ay, iki gün ve beş saat oldu.
Since I walked away and we left it so sour, I know
– Gittiğimden ve çok ekşi bıraktığımızdan beri, biliyorum
That you’re probably thinking you’re better without me
– Muhtemelen bensiz daha iyi olduğunu düşünüyorsun.
And all my days have turned cold but not as cold as your shoulder
– Ve tüm günlerim soğuktu, ama omzun kadar soğuk değil
I’ve been thinking it over, while I drink myself sober again
– Kendimi ayık içerken tekrar düşündüm.
Please understand
– Lütfen anlayın

That I know it’s cruel
– Bunun acımasız olduğunu biliyorum.
But I kind of hope you’re tortured too
– Ama umarım sen de işkence görüyorsundur.

Tell me does your heart stop
– Söyle bana kalbin durmuyor mu
At the party when my name drops
– Partide ismim düştüğünde
Like you’re stood at the platform
– Sanki platformda duruyormuşsun gibi.
When the trains cross
– Trenler geçtiğinde
Are you hurting? Yeah, you must be
– – Canın acıyor mu? Evet, olması gerekir
Or is it just me?
– Yoksa bana mı öyle geliyor?

Tongue-tied, screaming on the inside
– Dil-bağlı, iç çığlık
When I say that we broke up and they ask why
– Ayrıldığımızı söylediğimde ve nedenini sorduklarında
Are you crying in the shower like a freak?
– Duşta ucube gibi mi ağlıyorsun?
Or is it just me?
– Yoksa bana mı öyle geliyor?

‘Cause this would be one whole lot easier
– Çünkü bu çok daha kolay olurdu.
God, I know that’s selfish but it’s true
– Tanrım, bunun bencilce olduğunu biliyorum ama bu doğru.
If underneath some calm exterior
– Eğer bazı sakin dış altında
You’re all fucked up too
– Çok kötü bir durumdasın

Tell me does your heart stop
– Söyle bana kalbin durmuyor mu
At the party when my name drops
– Partide ismim düştüğünde
Like you’re stood at the platform
– Sanki platformda duruyormuşsun gibi.
When the trains cross
– Trenler geçtiğinde
Are you hurting? Yeah, you must be
– – Canın acıyor mu? Evet, olması gerekir
Or is it just me?
– Yoksa bana mı öyle geliyor?

Tongue-tied, screaming on the inside
– Dil-bağlı, iç çığlık
When I say that we broke up and they ask why
– Ayrıldığımızı söylediğimde ve nedenini sorduklarında
Are you crying in the shower like a freak?
– Duşta ucube gibi mi ağlıyorsun?
With only cigarettes for company?
– Sadece şirket için sigara ile mi?
Or is it just me?
– Yoksa bana mı öyle geliyor?

Are you crying in the shower like a freak?
– Duşta ucube gibi mi ağlıyorsun?
Or is it just me?
– Yoksa bana mı öyle geliyor?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın