Touch
– Dokunma
Touch, I remember touch
– Dokun, dokun hatırlıyorum
Touch
– Dokunma
Touch, I remember touch
– Dokun, dokun hatırlıyorum
Touch
– Dokunma
I need something more
– Daha fazla bir şeye ihtiyacım var
I remember touch
– Dokunmayı hatırlıyorum.
I need something more
– Daha fazla bir şeye ihtiyacım var
In my mind
– Aklımda
Touch, I remember touch
– Dokun, dokun hatırlıyorum
Pictures came with touch
– Resimler dokunmatik ekran ile geldi
A painter in my mind
– Aklımda bir ressam
Tell me what you see
– Bana ne gördüğünü söyle
A tourist in a dream
– Bir rüyada bir turist
A visitor it seems
– Bir ziyaretçi gibi görünüyor
A half-forgotten song
– Yarı unutulmuş bir şarkı
Where do I belong?
– Nereye aitim?
Tell me what you see
– Bana ne gördüğünü söyle
I need something more
– Daha fazla bir şeye ihtiyacım var
Kiss, suddenly alive
– Öpücük, aniden canlı
Happiness arrive
– Mutluluk geliyor
Hunger like a storm
– Bir fırtına gibi açlık
How do I begin?
– Nasıl başlamalıyım?
A room within a room
– Bir oda içinde bir oda
A door behind a door
– Bir kapının arkasında bir kapı
Touch, where do you lead?
– Dokun, nereye gidiyorsun?
I need something more
– Daha fazla bir şeye ihtiyacım var
Tell me what you see
– Bana ne gördüğünü söyle
I need something more
– Daha fazla bir şeye ihtiyacım var
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you…
– Eğer aşk senin cevabınsa…
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you hold
– Eğer aşk tuttuğun cevapsa
Hold on
– Tutmak
If love is the answer you
– Eğer aşk senin cevabınsa
Touch, sweet touch
– Dokunma, tatlı dokunma
You’ve given me too much to feel
– Bana hissetmem için çok fazla şey verdin.
Sweet touch
– Tatlı dokunuş
You’ve almost convinced me I’m real
– Beni neredeyse gerçek olduğuma ikna ettin.
I need something more
– Daha fazla bir şeye ihtiyacım var
I need something
– Bir şeye ihtiyacım var
More
– Daha
Daft Punk Feat. Paul Williams – Touch İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.