Dean Lewis – Falling Up İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Things were happening
– Bir şeyler oluyordu
I felt the weight of the expectation on my chest
– Beklentinin ağırlığını göğsümde hissettim
My mind was travelling
– Aklım Seyahat ediyordu
But I swear that I don’t remember where it went
– Ama yemin ederim nereye gittiğini hatırlamıyorum.

They said things were growing
– İşlerin büyüdüğünü söylediler.
So why do I feel like nothing at all is left?
– Peki neden hiçbir şey kalmamış gibi hissediyorum?
So I’ll keep on moving
– Bu yüzden hareket etmeye devam edeceğim
If I’m standing still then I’ll feel the emptiness
– Eğer hala duruyorsam, o zaman boşluğu hissedeceğim

‘Cause I get so lonely, and you get so low
– Çünkü ben çok yalnızım ve sen çok alçalıyorsun
And I look so stupid when I lose control
– Ve kontrolü kaybettiğimde çok aptal görünüyorum
I’m alone in my bedroom, and the walls are caving in
– Yatak odamda yalnızım ve duvarlar çöküyor
And I thought I’d be happy, but I’m barely breathing
– Ve mutlu olacağımı düşündüm, ama zar zor nefes alıyorum
Oh, I’m barely breathing
– Oh, zar zor nefes alıyorum

‘Cause I’m feeling down, but I’m falling up
– Çünkü aşağı hissediyorum, ama düşüyorum
And I’m breaking out, but not out of luck
– Ve ben kaçıyorum, ama şanstan değil
As I breathe the air into my lungs
– Havayı ciğerlerime soluduğumda
I wanted everything but nothing’s ever good enough
– Her şeyi istedim ama hiçbir şey yeterince iyi değil

I gotta change me
– Beni değiştirmeliyim.
And if I wake now there’s a chance to start again
– Ve eğer şimdi uyanırsam tekrar başlamak için bir şans var
But if I wait
– Ama beklersem
Could I get back to the place where it all began before?
– Her şeyin daha önce başladığı yere geri dönebilir miyim?

I got so lonely, and you got so low
– Ben çok yalnızdım ve sen çok alçaktın
And I looked so stupid when you came to my show
– Ve şovuma geldiğinde çok aptal görünüyordum.
I’m alone in the spotlight, and the walls are caving in
– Spot ışığında yalnızım ve duvarlar içeri giriyor
And I thought I’d be happy, but I’m barely breathing
– Ve mutlu olacağımı düşündüm, ama zar zor nefes alıyorum
Oh, I’m barely breathing
– Oh, zar zor nefes alıyorum

‘Cause I’m feeling down, but I’m falling up
– Çünkü aşağı hissediyorum, ama düşüyorum
And I’m breaking out, but not out of luck
– Ve ben kaçıyorum, ama şanstan değil
As I breathe the air into my lungs
– Havayı ciğerlerime soluduğumda
I wanted everything but nothing’s ever good enough
– Her şeyi istedim ama hiçbir şey yeterince iyi değil

And I hate the man that I’ve turned into
– Ve dönüştüğüm adamdan nefret ediyorum
And I’ve come so far, what did I lose?
– Ve şimdiye kadar geldim, ne kaybettim?
And I swear to God I’ll make it through
– Ve yemin ederim başaracağım
I’ll make it through
– Üzerinden yapacağım

‘Cause I get so lonely, and you get so low
– Çünkü ben çok yalnızım ve sen çok alçalıyorsun
And I looked so stupid when you came to my show
– Ve şovuma geldiğinde çok aptal görünüyordum.
I’m alone in the spotlight, and the walls are caving in
– Spot ışığında yalnızım ve duvarlar içeri giriyor
And I thought I’d be happy, but I’m barely breathing
– Ve mutlu olacağımı düşündüm, ama zar zor nefes alıyorum
Oh, I’m barely breathing
– Oh, zar zor nefes alıyorum

‘Cause I’m feeling down, but I’m falling up
– Çünkü aşağı hissediyorum, ama düşüyorum
And I’m breaking out, but not out of luck
– Ve ben kaçıyorum, ama şanstan değil
As I breath the air into my lungs
– Havayı ciğerlerime soluduğumda
I wanted everything but nothing’s ever good enough
– Her şeyi istedim ama hiçbir şey yeterince iyi değil




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın