Excuse me for a while
– Bir süre için beni affet
While I’m wide-eyed
– Ben geniş gözlü iken
And I’m so damn caught in the middle
– Ve ben ortada çok yakalandım
I excused you for a while
– Bir süre seni muaf tuttum
While I’m wide-eyed
– Ben geniş gözlü iken
And I’m so damn caught in the middle
– Ve ben ortada çok yakalandım
And a lion, a lion roars, would you not listen?
– Ve bir aslan, bir aslan kükrer, dinlemez misin?
If a child, a child cries, would you not forgive them?
– Bir çocuk, bir çocuk ağlarsa, onları affetmez misiniz?
Yeah I might seem so strong
– Evet, çok güçlü görünebilirim.
Yeah I might speak so long
– Evet, çok uzun konuşabilirim.
I’ve never been so wrong
– Hiç bu kadar yanılmamıştım
Yeah I might seem so strong
– Evet, çok güçlü görünebilirim.
Yeah I might speak so long
– Evet, çok uzun konuşabilirim.
I’ve never been so wrong
– Hiç bu kadar yanılmamıştım
Excuse me for a while
– Bir süre için beni affet
Turn a blind eye
– Gözlerini kapat
With a stare caught right in the middle
– Tam ortasında bir bakışla yakalandı
Have you wondered for a while?
– Bir süre merak ettin mi?
I have a feeling deep down
– İçimde derin bir his var
You’re caught in the middle
– Sen ortada yakalandın
If a lion, a lion roars, would you not listen?
– Bir aslan, bir aslan kükrerse, dinlemez misin?
If a child, a child cries, would you not forgive them?
– Bir çocuk, bir çocuk ağlarsa, onları affetmez misiniz?
Yeah I might seem so strong
– Evet, çok güçlü görünebilirim.
Yeah I might speak so long
– Evet, çok uzun konuşabilirim.
I’ve never been so wrong
– Hiç bu kadar yanılmamıştım
Yeah I might seem so strong
– Evet, çok güçlü görünebilirim.
Yeah I might speak so long
– Evet, çok uzun konuşabilirim.
I’ve never been so wrong
– Hiç bu kadar yanılmamıştım
Excuse me for a while
– Bir süre için beni affet
While I’m wide-eyed
– Ben geniş gözlü iken
And I’m so damn caught in the middle
– Ve ben ortada çok yakalandım
Have you wondered for a while?
– Bir süre merak ettin mi?
I have a feeling deep down
– İçimde derin bir his var
You’re caught in the middle
– Sen ortada yakalandın
Yeah I might seem so strong
– Evet, çok güçlü görünebilirim.
Yeah I might speak so long
– Evet, çok uzun konuşabilirim.
I’ve never been so wrong
– Hiç bu kadar yanılmamıştım
Yeah I might seem so strong
– Evet, çok güçlü görünebilirim.
Yeah I might speak so long
– Evet, çok uzun konuşabilirim.
I’ve never been so wrong
– Hiç bu kadar yanılmamıştım
London Grammar – Strong İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.