Boulevard des Airs Feat. Lunis – Bruxelles Fransızca Sözleri Türkçe Anlamları

Si j’te connais pas encore
– Eğer seni henüz tanımıyorsam
Notre aventure vaudrait de l’or
– Maceramız altın değerinde olurdu
Si on se rencontrait à peine
– Eğer zar zor tanışsaydık
Mon amour quelle aubaine
– Aşkım ne bir nimettir
J’aurais la langue délicieuse
– Lezzetli bir dilim olurdu
J’aurais une part de moi mielleuse
– Benim ballı bir parçam olurdu
Que je répugne désormais
– Şimdi nefret ediyorum
Oh mon amour qu’avons nous fait
– Oh aşkım biz yaptık

Je suis de ceux qui restent au bord
– Ben kenarda kalanlardan biriyim
Je sais qu’on devait rire encore
– Tekrar gülmemiz gerektiğini biliyorum.
Je suis de ceux, mais tu es de celles
– Ben onlardan biriyim, ama sen onlardan birisin
Qui restent plantées à Bruxelles
– Brüksel’de dikilen kalır

Si j’étais celui, toi tu es la seule
– Eğer ben olsaydım, sen tek kişiydin.
Si je reste ici, tu rentres à Bruxelles
– Burada kalırsam Brüksel’e geri dönersin.
Si j’étais celui, toi tu es la seule
– Eğer ben olsaydım, sen tek kişiydin.
Si je reste ici, tu rentres à Bruxelles
– Burada kalırsam Brüksel’e geri dönersin.

Tu rentres à Bruxelles
– Brüksel’e geri dönüyorsun.

Si j’ignorais tout de toi
– Eğer senin hakkında bir şey bilmeseydim
J’resterai tranquille pour qu’on le soit
– Bizim için sessiz kalacağım
Si on ne s’était jamais vu
– Eğer birbirimizi hiç görmeseydik
J’materai tes fesses à ton insu
– Bilgin olmadan kıçını j’materai
J’aurais le compliment facile
– Kolay bir iltifat olurdu
J’serai l’homme fort et le docile
– Ben güçlü bir adam ve uysal olacağım
Ce dernier que je ne serai plus
– İkincisi, artık olmayacağım
Mon amour je nous ai perdus
– Aşkım bizi kaybettim

Je suis de ceux qui restent au bord
– Ben kenarda kalanlardan biriyim
Je sais qu’on devait rire encore
– Tekrar gülmemiz gerektiğini biliyorum.
Je suis de ceux, mais tu es de celles
– Ben onlardan biriyim, ama sen onlardan birisin
Qui restent plantées à Bruxelles
– Brüksel’de dikilen kalır

Si j’étais celui, toi tu es la seule
– Eğer ben olsaydım, sen tek kişiydin.
Si je reste ici, tu rentres à Bruxelles
– Burada kalırsam Brüksel’e geri dönersin.
Si j’étais celui, toi tu es la seule
– Eğer ben olsaydım, sen tek kişiydin.
Si je reste ici, tu rentres à Bruxelles
– Burada kalırsam Brüksel’e geri dönersin.

Tu rentres à Bruxelles
– Brüksel’e geri dönüyorsun.

Et quand tu danses, c’est du dripping
– Ve dans ettiğinde, damlıyor
T’es un cadeau pour la rétine
– Retina için bir hediyesin.
T’es sur une toile de Mondrian que je saccage de milles couleurs
– Sen bir Mondrian tuvalindesin ve ben binlerce renkle öfkeleniyorum
Je t’ai sans vergognes et sans plans juste comme ça, pour le bonheur
– Sana utanmadan ve böyle planlar yapmadan, mutluluk için sahibim
J’nous imagine même en camping
– Kamp yaptığımızı bile hayal ediyorum
À Bruxelles
– Brüksel’de

Il y a ceux qui restent au port
– Limanda kalanlar var.
Il y a ceux qui rient encore
– Hala gülenler var
Il y a ceux et il y a celles
– Bunlar var ve bunlar var
Qui restent plantées à Bruxelles
– Brüksel’de dikilen kalır

Si j’étais celui, toi tu es la seule
– Eğer ben olsaydım, sen tek kişiydin.
Si je reste ici, tu rentres à Bruxelles
– Burada kalırsam Brüksel’e geri dönersin.
Si j’étais celui, toi tu es la seule
– Eğer ben olsaydım, sen tek kişiydin.
Si je reste ici
– Eğer burada kalırsam
Tu rentres à Bruxelles
– Brüksel’e geri dönüyorsun.

Tu rentres à Bruxelles
– Brüksel’e geri dönüyorsun.

Tu rentres à Bruxelles
– Brüksel’e geri dönüyorsun.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın