Andaba en soledad
– Yalnızlık içinde yürüdü
Como un perro realengo
– Kuzey Rio mahalle bulunmaktadır bir köpek gibi
Tratando de llenar ese vacío
– Bu boşluğu doldurmaya çalışıyorum
Desde que no te tengo
– Sana sahip olmadığımdan beri
Un día me querías, al otro no
– Bir gün beni sevdin, diğeri sevmedin
Te juro que no entiendo (no, oh-oh)
– Yemin ederim anlamıyorum (hayır, oh-oh)
Intentando no perder la cordura
– Aklı kaybetmemeye çalışıyorum
Pero aquí me mantengo
– Ama burada kalıyorum
Caminando en una cuerda y viendo el precipicio
– Bir ip üzerinde yürümek ve uçurumu görmek
Tú eres la causa de todos mis delirios
– Tüm hayallerimin sebebi sensin.
Y a esa que te toca, dile que no la envidio
– Ve sana dokunan birine, ona kıskanmadığımı söyle
Porque ya no me duele, lo que quemaba ahora es tibio (hey)
– Çünkü artık acıtmıyor, şimdi yaktığım şey sıcak (hey)
Recuerdo que le hablaba a la luna y le pedía al sol
– Ay ile konuştuğumu ve güneşe sorduğumu hatırlıyorum
Que por favor me devolviera mi primer amor
– Lütfen bana ilk aşkımı geri ver
Aquella noche sin sueño me hice amiga del alcohol (hey)
– O uykusuz gece alkolle arkadaş oldum (hey)
Pero no era pa’ olvidarte, era pa’ evitar el dolor
– Ama bu acıdan kaçınmak için ‘seni unutmak’ değildi
Y viraste, pero se fue el barco
– Ve sen döndün, ama tekne gitti
Y tus fotos las boté con todo y el marco
– Ve fotoğraflarınızı ben her şeyi ve çerçeve ile onları attı
Desde que lo hice lo que era negro y blanco
– Bunu yaptığımdan beri siyah ve beyaz olan şey
Fue cogiendo color y por eso te recalco
– Renk alıyordu ve bu yüzden seni vurguluyorum
Que se te hizo tarde, hace rato se fue el barco
– Geç kaldın, bir süre önce tekne gitti
Y tus fotos las boté con todo y el marco
– Ve fotoğraflarınızı ben her şeyi ve çerçeve ile onları attı
Ahora son noches de jangueo, ya no son de llanto
– Şimdi onlar jangueo geceleri, artık ağlamıyorlar
Y si fácil me caí, más fácil me levanto
– Ve eğer kolay düşersem, daha kolay kalkarım
Y pajarito vuela (hey, hey)
– Ve küçük kuş uçar (hey, hey)
Vete y vuela muy alto
– Git ve çok yükseğe uç
Porque ya no te quiero ver ni en pintura
– Çünkü artık seni resimde görmek istemiyorum.
Ya hasta borré tu contacto, wow (eh)
– Kişinizi bile sildim, vay canına (eh)
Y no quiero que me llame’, no
– Ve beni aramanı istemiyorum, ‘ hayır
Por algo fue que cambié de teléfono (ah)
– Bir şey için telefonumu değiştirdim (ah)
No quiero escucharte llorando pidiendo perdón
– Affetmek için ağladığını duymak istemiyorum.
Cuando fuiste tú quien tomó la decisión
– Sen karar verdiğinde
Y viraste, pero se fue el barco
– Ve sen döndün, ama tekne gitti
Y tus fotos las boté con todo y el marco
– Ve fotoğraflarınızı ben her şeyi ve çerçeve ile onları attı
Desde que lo hice lo que era negro y blanco
– Bunu yaptığımdan beri siyah ve beyaz olan şey
Fue cogiendo color y por eso te recalco
– Renk alıyordu ve bu yüzden seni vurguluyorum
Que se te hizo tarde, hace rato se fue el barco
– Geç kaldın, bir süre önce tekne gitti
Y tus fotos las boté con todo y el marco
– Ve fotoğraflarınızı ben her şeyi ve çerçeve ile onları attı
Ahora son noches de jangueo, ya no son de llanto
– Şimdi onlar jangueo geceleri, artık ağlamıyorlar
Y si fácil me caí, más fácil me levanto (me levanto)
– Ve eğer kolayca düşersem, o zaman daha kolay kalkarım (kalkarım)
Porque en mi mundo
– Çünkü benim dünyamda
No existe ni los finales tristes ni los finales felices
– Ne üzücü sonlar ne de mutlu sonlar var
Pero sí creo en los nuevos comienzos
– Ama yeni Başlangıçlara inanıyorum
Y tú no estás ahí, bebé
– Ve sen orada değilsin bebeğim
Lo que se va, se fue, ah
– Ne gitti, gitti, ah
Te lo perdiste, bebé
– Kaçırdın bebeğim.
Te lo perdiste, bebé, ah
– Kaçırdın bebeğim, ah
O-O-Ovy on the drums
– Davulda O-O-Ovy
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.