아직 우린 어린 아이 같은데
– Hala küçük çocuklara benziyoruz.
세상은 어른이라 부르네
– Dünya kendini bir yetişkin olarak adlandırıyor.
평생 우린 철들지말자
– Hayatımız boyunca bizi ütülemeyelim.
약속했던 그때 그 시절 우리 잊었나
– Söz verdiğimiz günleri unuttuk.
모든게 처음이었던 우리에겐
– Bizim için her şey ilk kez oldu.
너의 모든게 선물이었던 걸
– Hepiniz bir hediyeydiniz.
기억해 지금도 그댈
– Unutma, hala buradasın.
널 위해 부를게
– Senin için arayacağım.
널 위해 부를게 (encore, encore)
– Seni arayacağım (encore, encore)
널 위해 부를게
– Senin için arayacağım.
남아있는 날도 (encore, encore)
– encore, encore)
Late night 문득 생각이나
– Gece geç.
긴장된 웃음과 서툴던 행동들 다
– Sinir kahkahaları ve beceriksiz davranışlar.
되돌아갈순 없어도 계속 할 순 있잖아
– Eğer geri dönemezsen, devam edebilirsin.
이젠 편하게 이젠 goodnight
– Şimdi rahatım, şimdi iyi geceler.
찬란했던 파란 하늘도
– Parlak mavi gökyüzü.
해가 저물어 검게 물들고
– Güneş battı ve karardı.
어느새 푸른달이 고개를 들어
– Belli belirsiz, mavi ay başını kaldırır.
말하네 이제 다 왔다고
– Sana söylüyorum, hepimiz buradayız.
모든게 처음이었던 우리에겐
– Bizim için her şey ilk kez oldu.
너의 모든게 선물이었던 걸
– Hepiniz bir hediyeydiniz.
기억해 아직도 그댈
– Hala hatırlıyorum.
널 위해 부를게
– Senin için arayacağım.
널 위해 부를게 (encore, encore)
– Seni arayacağım (encore, encore)
널 위해 부를게
– Senin için arayacağım.
세상이 끝나도 (encore, encore)
– Dünya sona erdiğinde bile (encore, encore)
오랜 시간 우리 함께 했던 건
– Uzun bir süre birlikte olduk.
아무 이유 없이 너라서 그래
– Sebepsiz yere sensin.
오랜 시간 지난후에도 여기
– Burada uzun bir süre sonra bile
나와 함께 있어줄래
– Benimle kalmanı istiyorum.
널 위해 부를게
– Senin için arayacağım.
시간이 지나도 (encore, encore)
– Zaman sonra bile (encore, encore)
널 위해 부를게
– Senin için arayacağım.
남아있는 날도 (encore, encore)
– encore, encore)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.