Arlo Parks – Hope İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Millie tried to talk the pleasure back into being alive
– Millie bu zevki tekrar yaşamaya ikna etmeye çalıştı
Reminiscing ’bout the apricots and blunts on Peckham Rye
– Peckham çavdar üzerinde kayısı ve künt hakkında Reminiscing
Won’t call her friends ’cause she’s ashamed of being locked into bed
– Arkadaşlarını aramayacak çünkü yatağa kilitlenmekten utanıyor.
Can’t feel her legs and feeling like a liar at best
– Bacaklarını hissedemiyorum ve en iyi ihtimalle bir yalancı gibi hissediyorum

You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
We all have scars, I know it’s hard
– Hepimizin yara izleri var, zor olduğunu biliyorum
You’re not alone, you’re not alone
– Yalnız değilsin, yalnız değilsin

You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
We all have scars, I know it’s hard
– Hepimizin yara izleri var, zor olduğunu biliyorum
You’re not alone, you’re not alone
– Yalnız değilsin, yalnız değilsin

You’re not alone, you’re not alone
– Yalnız değilsin, yalnız değilsin

Started sweating bullets when her dad asked, “How d’you really feel?”
– D gerçekten hissediyor musun Nasıl babasına sordu: “ne zaman Ecel terleri döküyor başladı?”
She said, “I’ve been feeling like something inside me wants to scream
– Dedi ki, ” içimde bir şey çığlık atmak istiyormuş gibi hissediyorum
Won’t call my friends, I’m persuaded that they’ll leave in the end
– Arkadaşlarımı aramayacağım, sonunda ayrılacaklarına ikna oldum
Can’t feel my legs, I’m feeling like a liar at best”
– Bacaklarımı hissetmiyorum, en iyi ihtimalle bir yalancı gibi hissediyorum”

You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
We all have scars, I know it’s hard
– Hepimizin yara izleri var, zor olduğunu biliyorum
You’re not alone, you’re not alone
– Yalnız değilsin, yalnız değilsin

You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
We all have scars, I know it’s hard
– Hepimizin yara izleri var, zor olduğunu biliyorum
You’re not alone, you’re not alone
– Yalnız değilsin, yalnız değilsin

I’ve often felt like I was born under a bad sign
– Sık sık kötü bir işaret altında doğduğumu hissettim
Wearing suffering like a silk garment or a spot of blue ink
– İpek bir giysi ya da Mavi Mürekkep lekesi gibi acı çekmek
Looking for light and finding a hole where there shouldn’t be one
– Işığı aramak ve olmaması gereken bir delik bulmak
I cannot communicate the depth of the feeling
– Bu duygunun derinliğini iletemiyorum
Truth is I’m still learning to be open about this
– Gerçek şu ki, hala bu konuda açık olmayı öğreniyorum
But know that I know and you’re not alone
– Ama biliyorum ki biliyorum ve yalnız değilsin
You know that I know and you’re not alone
– Sen benim bildiğimi biliyorsun ve yalnız değilsin

You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
We all have scars, I know it’s hard
– Hepimizin yara izleri var, zor olduğunu biliyorum
You’re not alone, you’re not alone
– Yalnız değilsin, yalnız değilsin

You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
You’re not alone like you think you are
– Sandığın gibi yalnız değilsin.
We all have scars, I know it’s hard
– Hepimizin yara izleri var, zor olduğunu biliyorum
You’re not alone, you’re not alone
– Yalnız değilsin, yalnız değilsin




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın