Down Low – Once Upon A Time İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

All alone without you yeah
– Sensiz yapayalnız Evet
So alone, so alone
– Yalnız bu kadar yalnız, bu kadar
Without you (X2)
– Sensiz (X2)
Until that day I see you again
– Ta ki o güne kadar seni tekrar görene kadar
Death do us part your long lost friend
– Ölüm bizi uzun zamandır kayıp arkadaşından ayırıyor
Can’t wait to see your face again
– Yüzünü tekrar görmek için sabırsızlanıyorum
I’ll be here for you my friend
– Senin için burada olacağım arkadaşım
Seems like thru life problems, pleasure and pain
– Yaşam sorunları, zevk ve acı gibi görünüyor
I’ve always been here and I will remain
– Her zaman buradaydım ve kalacağım
Remembering the days and the times we shared
– Paylaştığımız günleri ve zamanları hatırlamak
If you need me yo! I’d be right there.
– Bana ihtiyacın olursa, yo! Hemen orada olurdum.
But now you’re all gone
– Ama şimdi hepiniz gittiniz
And I’m here all alone
– Ve ben burada yapayalnızım
And now I must face life on my own
– Ve şimdi tek başıma hayatla yüzleşmeliyim
I wish you could be here to hold my hand
– Keşke elimi tutmak için burada olsaydın.
Somethings in life i can’t understand
– Hayatta anlayamadığım şeyler
What I’m gonna do without you?
– Ben ne sensiz ne?
Why did you leave without me?
– Neden bensiz gittin?
Sometimes love comes randomly
– Bazen aşk rastgele gelir
But now it abandons me (abandons me)
– Ama şimdi beni terk ediyor (beni terk ediyor)
Every morning I wish I could see your face
– Her sabah yüzünü görmek isterdim.
Now a quiet void lies here in you place
– Şimdi sessiz bir boşluk senin yerinde yatıyor
And till that day I see you again
– Ve o güne kadar seni tekrar görüyorum
Death do us part your long lost friend
– Ölüm bizi uzun zamandır kayıp arkadaşından ayırıyor

CHORUS:
– KORO:
All alone without you (so alone, so alone)
– Sensiz yapayalnız (çok yalnız, çok yalnız)
uuh all alone without you
– uuh yapayalnız sensiz
until that day I see you again
– ta ki o güne kadar seni tekrar görene kadar
death do us part your long lost friend
– ölüm bizi uzun zamandır kayıp arkadaşından ayırıyor
can’t wait to see your face again
– yüzünü tekrar görmek için sabırsızlanıyorum
I’ll be here for you my friend
– Senin için burada olacağım arkadaşım
Share my chains, share my cost
– Zincirlerimi paylaş, maliyetimi paylaş
Take my pain, take my lost
– Acımı al, kaybımı al
And if I could turn back the hands of time
– Ve eğer zamanın ellerini geri çevirebilseydim
We would be here together now in our minds
– Şimdi burada birlikte olacağız.
Forever in my thoughts, shall your vision run
– Sonsuza dek düşüncelerimde, vizyonun koşacak mı
Till the end of time, till times undone
– Zamanın sonuna kadar, zamanın geri kalanına kadar
This world is dividing us
– Bu dünya bizi bölüyor
And can’t provide for us (but still)
– Ve bize sağlayamaz (ama yine de)
But still I believe I’ll reach that day
– Ama yine de o güne ulaşacağıma inanıyorum
And when I come up around your way
– Ve senin yoluna çıktığımda
Always have a place reserved for me
– Her zaman benim için ayrılmış bir yer var
And where I deserve to be
– Ve olmayı hak ettiğim yerde
And if I seem to be lost in the storm
– Ve eğer fırtınada kaybolmuş gibi görünüyorsam
Forgive me, by and by, and keep me norm
– Beni affet, ve beni norm tut
‘Cos till that day I see you again
– Çünkü o güne kadar seni tekrar görüyorum
Death do us part your long lost friend
– Ölüm bizi uzun zamandır kayıp arkadaşından ayırıyor mu
CHORUS
– KORO




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın