Claudia Tan & Irwinandfire – Bodies İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

It’s like
– Bu gibi
I’m thinking about the same thing you do
– Ben de seninle aynı şeyi düşünüyorum.
Watch me watching you in the room
– Odada seni izlerken beni izle
Eyes looking right at me
– Gözler bana bakıyor
Feels just like the movies
– Tıpkı filmler gibi hissediyor

I’m up for exploring down south
– Güney’i keşfetmeye hazırım.
Wanna tease you with my mouth
– Ağzımla seni kızdırmak istiyorum
Eyes looking with intrigue
– Gözler entrika ile bakıyor
Tell me what you’d do to me
– Bana ne yapacağını söyle

I can’t fight this feeling that I’m supposed to know you
– Seni tanımam gerektiği hissine karşı koyamıyorum.
You, you, you
– Sen, sen, sen
I’m about to lose control when you finally do what you do
– Sonunda yaptığın şeyi yaptığında kontrolü kaybetmek üzereyim.

I’d like your body on my body in the moonlight
– Ay ışığında bedeninin bedenimde olmasını istiyorum.
You’d be somebody that I’d lay with ’til the sunrise
– Güneş doğana kadar yanında yatacağım biri olurdun.
How ’bout I let you bring anybody you’d might like
– İstediğin birini getirmene izin vermeme ne dersin
At least there’s gonna somebody there to watch, right?
– En azından orada izleyecek biri olacak, değil mi?

It’s like
– Bu gibi
I don’t wanna be your girlfriend
– Ama ister kız arkadaşın olmak istemiyorum
But I wanna see your head spin
– Ama kafanın döndüğünü görmek istiyorum.
I wanna see your eyes roll, hear your voice go
– Gözlerinin nasıl yuvarlandığını görmek istiyorum, sesinin nasıl gittiğini duymak istiyorum
Oh na-na-na-na
– Oh na-na-na-na

It’s like hot and rough
– Sıcak ve kaba gibi
My favourite flavours
– En sevdiğim lezzetler
It’s like stop the games
– Bu oyunları durdurmak gibi
Just let me taste ya
– Sadece seni tatmama izin ver

Whipping your tongue, let it flicker
– Dilini kırbaçla, titremesine izin ver
Why not go deeper and deeper?
– Neden daha derine ve daha derine gitmiyorsun?
Might just call you panty ripper, mmm
– Sadece külot ripper diyebilirsin, mmm
Biting my lip like you mean it
– Dudağımı ısırmak demek istediğin gibi
Can’t fight this sexual feeling
– Bu cinsel duygu ile savaşamam
Going from morning to evening
– Sabahtan akşama gidiyor

I’d like your body on my body in the moonlight
– Ay ışığında bedeninin bedenimde olmasını istiyorum.
You’d be somebody that I’d lay with ’til the sunrise
– Güneş doğana kadar yanında yatacağım biri olurdun.
How ’bout I let you bring anybody you’d might like?
– İstediğin birini getirmene izin vermeme ne dersin?
At least there’s gonna somebody there to watch, right?
– En azından orada izleyecek biri olacak, değil mi?

I’d like to watch your body moving ’til your hips hurt
– Kalçaların ağrıyana kadar vücudunun hareket etmesini izlemek istiyorum.
There ain’t nobody else that gets me like your kiss does
– Beni öpücüğün gibi yakalayan başka kimse yok
I won’t let anybody ever come between us
– Kimsenin gelip aramızda izin vermeyeceğim
So why not do that thing that I like that your body does
– Öyleyse neden vücudunun yaptığı gibi bir şey yapmıyorsun

I can’t fight this feeling that I’m supposed to know you
– Seni tanımam gerektiği hissine karşı koyamıyorum.
I’m about to lose control when you finally do what you do
– Sonunda yaptığın şeyi yaptığında kontrolü kaybetmek üzereyim.

I’d like your body on my body in the moonlight
– Ay ışığında bedeninin bedenimde olmasını istiyorum.
You’d be somebody that I’d lay with ’til the sunrise
– Güneş doğana kadar yanında yatacağım biri olurdun.
How ’bout I let you bring anybody you’d might like?
– İstediğin birini getirmene izin vermeme ne dersin?
At least there’s gonna somebody there to watch, right?
– En azından orada izleyecek biri olacak, değil mi?

I’d like to watch your body moving ’til your hips hurt
– Kalçaların ağrıyana kadar vücudunun hareket etmesini izlemek istiyorum.
There ain’t nobody else that gets me like your kiss does
– Beni öpücüğün gibi yakalayan başka kimse yok
I won’t let anybody ever come between us
– Kimsenin gelip aramızda izin vermeyeceğim
So why not do that thing that I like that your body does
– Öyleyse neden vücudunun yaptığı gibi bir şey yapmıyorsun

I’d like your body on my body
– Vücudunun vücudumda olmasını istiyorum.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın