The Chainsmokers Feat. Halsey – Closer İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Hey, I was doing just fine before I met you
– Hey, seninle tanışmadan önce gayet iyiydim.
I drink too much, and that’s an issue, but I’m okay
– Çok fazla içiyorum ve bu bir sorun, ama iyiyim
Hey, you tell your friends it was nice to meet them
– Hey, arkadaşlarına onlarla tanışmanın güzel olduğunu söyle.
But I hope I never see them again
– Ama umarım onları bir daha asla göremem.

I know it breaks your heart
– Kalbini kırdığını biliyorum.
Moved to the city in a broke-down car, and
– Kırık bir araba ile şehre taşındı ve
Four years, no calls
– Dört yıl, arama yok
Now you’re looking pretty in a hotel bar, and
– Şimdi bir otel barında güzel görünüyorsun, ve
I-I-I can’t stop
– Ben-ben-ben duramıyorum
No, I-I-I can’t stop
– Duramıyorum hayır, ben-ben-ben

So, baby, pull me closer
– Bebeğim, yaklaştır beni.
In the back seat of your Rover
– Rover’ınızın arka koltuğunda
That I know you can’t afford
– Bunu karşılayamayacağını biliyorum.
Bite that tattoo on your shoulder
– Omzundaki dövmeyi ısır

Pull the sheets right off the corner
– Çarşafları köşeden çekin
Of that mattress that you stole
– Çaldığın şilteden
From your roommate back in Boulder
– Boulder’daki oda arkadaşından
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz

We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz

You look as good as the day I met you
– Seninle tanıştığım gün kadar güzel görünüyorsun.
I forget just why I left you, I was insane
– Seni neden terk ettiğimi unuttum, deliydim.
Stay and play that Blink-182 song
– Kal ve bu Blink-182 şarkısını çal
That we beat to death in Tucson, okay
– Tucson’da ölümüne dövdüğümüzü, tamam mı

I know it breaks your heart
– Kalbini kırdığını biliyorum.
Moved to the city in a broke-down car, and
– Kırık bir araba ile şehre taşındı ve
Four years, no call
– Dört yıl, çağrı yok
Now I’m looking pretty in a hotel bar, and
– Şimdi bir otel barında güzel görünüyorum ve
I-I-I can’t stop
– Ben-ben-ben duramıyorum
No, I-I-I can’t stop
– Duramıyorum hayır, ben-ben-ben

So, baby, pull me closer
– Bebeğim, yaklaştır beni.
In the back seat of your Rover
– Rover’ınızın arka koltuğunda
That I know you can’t afford
– Bunu karşılayamayacağını biliyorum.
Bite that tattoo on your shoulder
– Omzundaki dövmeyi ısır

Pull the sheets right off the corner
– Çarşafları köşeden çekin
Of that mattress that you stole
– Çaldığın şilteden
From your roommate back in Boulder
– Boulder’daki oda arkadaşından
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz

We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz

So, baby, pull me closer
– Bebeğim, yaklaştır beni.
In the back seat of your Rover
– Rover’ınızın arka koltuğunda
That I know you can’t afford
– Bunu karşılayamayacağını biliyorum.
Bite that tattoo on your shoulder
– Omzundaki dövmeyi ısır

Pull the sheets right off the corner
– Çarşafları köşeden çekin
Of that mattress that you stole
– Çaldığın şilteden
From your roommate back in Boulder
– Boulder’daki oda arkadaşından
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz

We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
No, we ain’t ever getting older
– Hayır, hiç yaşlanmak yok
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
No, we ain’t ever getting older
– Hayır, hiç yaşlanmak yok

We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
No, we ain’t ever getting older
– Hayır, hiç yaşlanmak yok

We ain’t ever getting older
– Hiç yaşlanmıyoruz
No, we ain’t ever getting older
– Hayır, hiç yaşlanmak yok




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın