BENEE – Glitter İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Everyone else has left now
– Artık herkes gitti.
I bet that disc got you stressed out
– Bahse girerim bu disk seni strese soktu
Wondering, what can we do now?
– Merak ediyorum, şimdi ne yapabiliriz?
Maybe let it burn out
– Belki de yanmasına izin ver
Where I can’t feel my face
– Yüzümü hissedemediğim yerde
Hmm, minds twisted in weird ways
– Hmm, zihinler garip şekillerde bükülmüş
Wondering, what can we do now?
– Merak ediyorum, şimdi ne yapabiliriz?
Maybe let it burn out
– Belki de yanmasına izin ver

Glitter sparkling on your heart
– Kalbinizde parıldayan parıltı
Now, darling, wont you stay?
– Şimdi, sevgilim, kalmayacak mı?
I’m here wondering what to say
– Burada ne diyeceğimi merak ediyorum
All good, then we err’ing
– Tüm iyi, o zaman err DJ’lik

I know it’s getting late now, baby
– Geç olduğunu biliyorum bebeğim.
Maybe you should stay here with me
– Belki de burada benimle kalmalısın.
Let’s just make it our own party
– Bunu kendi partimiz yapalım.
Stick together like Glitter, Glitter, Glitter, Glitter
– Parıltı, parıltı, parıltı, parıltı gibi birbirine yapışın

Race against the sunlight
– Güneş ışığına karşı yarış
Wanna have a long night
– Uzun bir gece geçirmek ister misin
Night mysteries, tight mysteries
– Gece gizemleri, sıkı Gizemler
Under spotlight
– Spot ışığı altında
Don’t let me out of your sight
– Gözünü olmayayım
Two energies, two energies
– İki enerji, iki enerji

Glitter sparkling on your heart
– Kalbinizde parıldayan parıltı
Now, darling, won’t you stay? (ooh)
– Şimdi, sevgilim, kalmıyor musun? (ooh)
I’m here wondering what to say
– Ne diyeceğimi merak ediyorum.
All good, then we err’ing
– Tüm iyi, o zaman err DJ’lik

I know it’s getting late now, baby
– Geç olduğunu biliyorum bebeğim.
Maybe you should stay here with me
– Belki de burada benimle kalmalısın.
Let’s just make it our own party
– Bunu kendi partimiz yapalım.
Stick together like Glitter, Glitter, Glitter, Glitter
– Parıltı, parıltı, parıltı, parıltı gibi birbirine yapışın

I know it’s getting late now, baby (late now!)
– Şimdi geç olduğunu biliyorum, bebeğim (şimdi geç!)
Maybe you should stay here with me
– Belki de burada benimle kalmalısın.
Let’s just make it our own party (party!)
– Sadece kendi partimizi yapalım (parti!)
Stick together like Glitter, Glitter, Glitter, Glitter
– Parıltı, parıltı, parıltı, parıltı gibi birbirine yapışın

Everyone else has left now
– Artık herkes gitti.
I bet that disc got you stressed out
– Bahse girerim bu disk seni strese soktu
Wondering what can we do now?
– Şimdi ne yapabileceğimizi merak ediyor musun?
Maybe let it burn out
– Belki de yanmasına izin ver




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın