Hell down, heaven now
– Cehennem aşağı, cennet şimdi
Living in the same town
– Aynı şehirde yaşamak
Trying find something new
– Yeni bir şey bulmaya çalışıyorum
Broken picture frame
– Kırık resim çerçevesi
I’ve been frozen in
– Donup kaldım
Trying to find a better view
– Daha iyi bir görünüm bulmaya çalışıyorum
This ain’t me, this ain’t cool
– Bu ben değilim, bu hiç hoş değil
This ain’t what I signed up to
– İçin kaydolmuştum bu değil
This ain’t right, it’s no good
– Bu doğru değil, iyi değil
No good, oh
– İyi değil, oh
Everything is Changing
– Her şey değişiyor
And I’ve been here for too long
– Ve çok uzun zamandır buradayım
Going through the same things
– Aynı şeyleri yaşamak
I’ve been hurt and done wrong
– Yaralandım ve yanlış yaptım
Got to move on, say
– Devam etmeliyim, söyle
Ah, I can’t do this anymore
– Ah, bunu daha fazla yapamam
If everything is Changing
– Eğer her şey değişiyorsa
Then I know, yeah gotta let
– O zaman biliyorum, Evet izin vermeliyim
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh-oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh-oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh
Go, oh-oh, go, oh
– Git, oh-oh, git, oh
Gotta let go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Bırakmalıyım, oh-oh, git, oh-oh, oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh-oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh-oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh
Gotta let go, yeah!
– Bırakmalıyım, Evet!
I don’t understand playing by the same hand
– Aynı el ile oynamayı anlamıyorum.
How you’ll find something new
– Nasıl yeni bir şey bulacaksınız
I can’t work it out, what it’s all about
– Bunu çözemiyorum, ne hakkında olduğunu
I won’t live my life through you
– Hayatımı senin aracılığıyla yaşamayacağım.
This ain’t real, this ain’t true
– Bu gerçek değil, bu doğru değil
This ain’t what I signed up to
– İçin kaydolmuştum bu değil
This ain’t right, it’s no good
– Bu doğru değil, iyi değil
No good, oh
– İyi değil, oh
Everything is Changing
– Her şey değişiyor
And I’ve been here for too long
– Ve çok uzun zamandır buradayım
Going through the same things
– Aynı şeyleri yaşamak
I’ve been hurt and done wrong, got to move on, say
– Yaralandım ve yanlış yaptım, devam etmeliyim, söyle
I, I can’t do this anymore
– Ben artık bunu yapamam
If everything is Changing
– Eğer her şey değişiyorsa
Then I know, yeah, gotta let
– O zaman biliyorum, Evet, izin vermeliyim
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh-oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh-oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh
Go, oh-oh, go, oh
– Git, oh-oh, git, oh
Gotta let go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Bırakmalıyım, oh-oh, git, oh-oh, oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh-oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh-oh
Go, oh-oh, go, oh-oh, oh
– Git, oh-oh, git, oh-oh, oh
Gotta let go, yeah!
– Bırakmalıyım, Evet!
I’ve been here for too long
– Çok uzun zamandır buraya gelmemiştim
I’ve been here for too long
– Çok uzun zamandır buraya gelmemiştim
I’ve been here for too long
– Çok uzun zamandır buraya gelmemiştim
I’ve been here for too long
– Çok uzun zamandır buraya gelmemiştim
I’ve been here for too long
– Çok uzun zamandır buraya gelmemiştim
I’ve been here for too long
– Çok uzun zamandır buraya gelmemiştim
I’ve been here for too long
– Çok uzun zamandır buraya gelmemiştim
Everything is Changing
– Her şey değişiyor
Ah, ah, ah
– Ah, ah, ah
Ah, ah, ah
– Ah, ah, ah
Hmm, mm, mm
– Hmm, mm, mm
Hmm, mm, mm
– Hmm, mm, mm
Sigma Feat. Paloma Faith – Changing İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.