Francis And The Lights Feat. Bon Iver – Friends İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Could be lookin’ at you
– Sana bakıyor olabilir
From a freeway trailer
– Bir otoyol römorkundan
If you’d handled what I’d taken
– Eğer aldıklarımla başa çıksaydın
Separate loans, separate codes
– Ayrı krediler, ayrı kodlar
No fine line, don’t have to be dead right
– İnce bir çizgi yok, ölü olmak zorunda değil
Cause dead right can go wrong
– Çünkü ölü doğru yanlış gidebilir

We could be friends
– Arkadaş olabiliriz
We could be friends
– Arkadaş olabiliriz
Put your head on my shoulders
– Başını omuzlarıma koy

I’m Francis
– Ben Francis.
Still dreamin’ of a glory
– Hala bir zafer hayal ediyorum
Of somethin’ new
– Yeni bir şey hakkında
I can’t remember what it’s like
– Nasıl birşey olduğunu hatırlamıyorum
To never wanna let go
– Asla gitmesine izin vermek istemiyorum
It’s all good though
– Ama her şey yolunda

We could be friends
– Arkadaş olabiliriz
We could be friends
– Arkadaş olabiliriz
Just put your head on my shoulders
– Sadece başını omuzlarıma koy
I will straighten out, for you
– Senin için düzelteceğim.
Don’t wanna know if you made mistakes
– Hata yapıp yapmadığını bilmek istemiyorum
I’m still waiting on your sunshine
– Hala güneş ışığını bekliyorum.

Ooh, LA
– Ooh, LA
I guess you gotta chase that ghost
– Sanırım o hayaleti kovalamalısın.
Heard you bought some land in Mexico
– Meksika’da arazi aldığını duydum.
And I said, “Way to go, man”
– Ve dedim ki, ” aferin dostum”
Cause wherever you may roam
– Çünkü nereye gidersen git
Remember who you know
– Kimi tanıdığını hatırla
There’s a station playin’ rock and roll
– Rock’N roll çalan bir istasyon var
So stay tuned in mi amor
– Yani mi amor bizi izlemeye devam edin
Stay tuned in
– Bizden ayrılmayın içinde

I will turn around for you
– Dönmek istiyorum
I will straighten up for your girl
– Senin kız için düzelteceğim
Just put your hand on my shoulder
– Sadece elini omzuma koydu
We could be friends, for you
– Senin için arkadaş olabiliriz.
We could be friends, for you
– Senin için arkadaş olabiliriz.
I will make this promise to you
– Bu sözü sana vereceğim.
After all these promises
– Bütün bu sözlerden sonra
I’m looking at you now
– Bir de şimdi bakıyorum
Still looking for you, still waiting for you
– Hala seni arıyorum, hala seni bekliyorum
I told you, I’m sorry…
– Özür dilerim demiştim…
I was waiting on a different story
– Farklı bir hikaye bekliyordum
Still waiting on your sunshine
– Hala güneş ışığını bekliyorum
What I tell you
– Sana ne söylüyorum
Still waiting on your sunshine
– Hala güneş ışığını bekliyorum




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın