They’ll never know just who you are
– Kim olduğunu asla bilemeyecekler.
But they can’t turn your bright star dark
– Ama parlak yıldızını karanlığa çeviremezler
They’ll try to hold your spirit down
– Ruhunu bastırmaya çalışacaklar.
Couldn’t do it then, can’t do it now
– O zaman yapamadım, şimdi yapamam
They’ll try to tell you who to be
– Sana kim olacağını söylemeye çalışacaklar.
But they can’t change the way you feel
– Ama senin hislerini değiştiremezler.
Can’t tame a wild heart
– Vahşi bir kalbi evcilleştiremiyorum
You are free, free
– Özgürsün, özgürsün
Free as the grass that’s right under your feet
– Ayaklarının altındaki çimenler kadar özgür
Free as the sky underneath your wings
– Kanatlarının altındaki gökyüzü kadar özgür
Free as the wind and the river flowin’ to the sea
– Rüzgar gibi özgür ve nehir denize akıyor
Free as the feelin’ they can’t take from you
– # Senden alamayacakları hisler kadar özgür #
No walls can keep your heart from your dream
– Hiçbir duvar kalbini rüyandan uzak tutamaz
Free as just knowing that you were born to
– Sadece doğduğunu bilmek kadar özgürsün
To be free (free), free (free)
– Ücretsiz olmak( ücretsiz), ücretsiz (ücretsiz)
They’ll try to tell you where to go
– Sana nereye gideceğini söylemeye çalışacaklar.
Try to put chains around your soul
– Ruhunun etrafına zincirler koymaya çalış
But they could never hold you back
– Ama seni asla geri tutamazlar
‘Cause you were built too strong for that
– Çünkü bunun için çok güçlüydün.
Can’t tame a wild heart
– Vahşi bir kalbi evcilleştiremiyorum
Free as the grass that’s right under your feet
– Ayaklarının altındaki çimenler kadar özgür
Free as the sky underneath your wings
– Kanatlarının altındaki gökyüzü kadar özgür
Free as the wind and the river flowin’ to the sea
– Rüzgar gibi özgür ve nehir denize akıyor
Free (free)
– Ücretsiz (ücretsiz)
Oh, oh, no one’s ever putting out that fire inside
– Oh, oh, hiç kimse içindeki yangını söndürmüyor
Feelin’ free’s the only way you feel alive
– Özgür hissetmek, hayatta hissetmenin tek yoludur
With the wind at your back, running fast and free
– Sırtında rüzgar ile, hızlı ve ücretsiz çalışan
Free as the grass that’s right under your feet
– Ayaklarının altındaki çimenler kadar özgür
Free as the sky underneath your wings
– Kanatlarının altındaki gökyüzü kadar özgür
Free as the wind and the river flowin’ to the sea
– Rüzgar gibi özgür ve nehir denize akıyor
Free as the feelin’ they can’t take from you
– # Senden alamayacakları hisler kadar özgür #
No walls can keep your heart from your dream
– Hiçbir duvar kalbini rüyandan uzak tutamaz
Free as just knowing that you were born to
– Sadece doğduğunu bilmek kadar özgürsün
To be free (free), yeah, free (free), yeah
– Özgür olmak (özgür), Evet, özgür (özgür), Evet
Free, free, free
– Özgür, özgür, özgür
Oh, free
– Oh, ücretsiz
Charlie Puth – Free (From Disney’s “The One And Only Ivan”) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.