What am I supposed to do without you?
– Sensiz ne yapmam gerekiyor?
Is it too late to pick the pieces up?
– Parçaları almak için çok mu geç?
Too soon to let them go?
– Yakında onları da bırakalım mı?
Do you feel damaged just like I do?
– Sen de benim gibi zarar görüyor musun?
Your face, it makes my body ache
– Yüzün, vücudumu ağrıtıyor
It won’t leave me alone
– Beni yalnız bırakmayacak
And this feels like drowning
– Ve bu boğulma gibi geliyor
Trouble sleeping
– Uyku sorunu
Restless dreaming
– Huzursuz rüya
You’re in my head
– Aklımdasınız
Always, always
– Her zaman, her zaman
I just got scared
– Sadece biraz korkmuştum
Away, away
– Uzak, uzak
I’d rather choke on my bad decisions
– Kötü kararlarımda boğulmayı tercih ederim.
Than just carry them to my grave
– Onları mezarıma taşımaktan daha fazlası
You’re in my head
– Aklımdasınız
Always, always, always
– Her zaman, her zaman, her zaman
Cracks won’t fix and the scars won’t fade away
– Çatlaklar düzelmez ve yara izleri kaybolmaz
I guess I should get used to this
– Sanırım buna alışmalıyım.
The left side of my bed’s an empty space
– Yatağımın sol tarafı boş bir alan
I remember we were strangers
– Yabancıydık hatırlıyorum
So tell me what’s the difference
– O zaman bana farkın ne olduğunu söyle
Between then and now
– O zaman ve şimdi arasında
And why does this feel like drowning?
– Ve bu neden boğulmak gibi hissettiriyor?
Trouble sleeping
– Uyku sorunu
Restless dreaming
– Huzursuz rüya
You’re in my head
– Aklımdasınız
Always, always
– Her zaman, her zaman
I just got scared
– Sadece biraz korkmuştum
Away, away
– Uzak, uzak
I’d rather choke on my bad decisions
– Kötü kararlarımda boğulmayı tercih ederim.
Than just carry them to my grave
– Onları mezarıma taşımaktan daha fazlası
You’re in my head
– Aklımdasınız
Always, always, always
– Her zaman, her zaman, her zaman
Always, always
– Her zaman, her zaman
You’re in my head
– Aklımdasınız
Always, always
– Her zaman, her zaman
I just got scared
– Sadece biraz korkmuştum
Away, away
– Uzak, uzak
I know there’s nothing left to cling to
– Sarılmak için hiçbir şey kalmadığını biliyorum.
But I’m still calling out your name
– Ama yine de adını haykırıyorum.
You’re in my head
– Aklımdasınız
Always, always, always
– Her zaman, her zaman, her zaman
Always
– Her zaman
Always, always, always
– Her zaman, her zaman, her zaman
Gavin James – Always İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.