No Doubt – Just A Girl İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Take this pink ribbon off my eyes
– Bu pembe kurdeleyi gözlerimden çıkar
I’m exposed and it’s no big surprise
– Maruz kaldım ve bu büyük bir sürpriz değil
Don’t you think I know exactly where I stand?
– Tam olarak nerede durduğumu bilmiyor muyum sanıyorsun?
This world is forcing me to hold your hand
– Bu dünya beni elini tutmaya zorluyor

‘Cause I’m just a girl, a little ‘ol me
– Çünkü ben sadece bir kızım, biraz eski ben
Well don’t let me out of your sight
– Peki gözünü olmayayım
Oh I’m just a girl, all pretty and petite
– Sadece o tip bir kız olmadığımı söylemedim mi?
So don’t let me have any rights
– Bu yüzden herhangi bir hakka sahip olmama izin verme

Oh I’ve had it up to here
– Oh buraya kadar yaşadım

The moment that I step outside
– Dışarı çıktığım an
So many reasons for me to run and hide
– Kaçmam ve saklanmam için pek çok sebep var
I can’t do the little things I hold so dear
– Bu kadar değerli tuttuğum küçük şeyleri yapamam.
‘Cause it’s all those little things that I fear
– Çünkü korktuğum tüm o küçük şeyler

‘Cause I’m just a girl I’d rather not be
– Çünkü ben sadece olmamayı tercih ettiğim bir kızım.
‘Cause they won’t let me drive late at night
– Çünkü gece geç saatlerde araba kullanmama izin vermiyorlar.
Oh I’m just a girl, guess I’m some kind of freak
– Oh ben sadece bir kızım, sanırım bir çeşit ucubeyim
‘Cause they all sit and stare with their eyes
– Çünkü hepsi oturup gözleriyle bakıyorlar.

Oh I’m just a girl, take a good look at me
– Oh ben sadece bir kızım, bana iyi bak
Just your typical prototype
– Sadece tipik prototipiniz
Oh I’ve had it up to here
– Oh buraya kadar yaşadım
Oh am I making myself clear?
– Kendimi açıkça ifade ediyor muyum?

I’m just a girl
– Ben sadece bir kızım
I’m just a girl in the world
– Ben sadece dünyada bir kızım
That’s all that you’ll let me be
– Bana izin vereceğin tek şey bu

I’m just a girl, living in captivity
– Ben sadece esaret altında yaşayan bir kızım
Your rule of thumb makes me worry some
– Başparmak kuralın beni biraz endişelendiriyor
I’m just a girl, what’s my destiny?
– Ben sadece bir kızım, kaderim ne?
What I’ve succumbed to is making me numb
– Yenik düştüğüm şey beni uyuşturacak

Oh I’m just a girl, my apologies
– Oh ben sadece bir kızım, özür dilerim
What I’ve become is so burdensome
– Ne kadar külfetli oldum
Oh I’m just a girl, lucky me
– Oh ben sadece bir kızım, şanslıyım
Twiddle-dum there’s no comparison
– Twiddle – dum karşılaştırma yok

Oh I’ve had it up to
– Oh ben kadar yaşadım
Oh I’ve had it up to
– Oh ben kadar yaşadım
Oh I’ve had it up to here
– Oh buraya kadar yaşadım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın