Julia Michaels – Heaven İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Love’s my religion
– Aşk benim dinim
But he was my faith
– Ama o benim inancımdı
Something so sacred
– Çok kutsal bir şey
So hard to replace
– Değiştirmek çok zor
Falling for him was like falling from grace
– Ona aşık olmak, lütuftan düşmek gibiydi

All wrapped in one
– Tüm birine sarılmış
He was so many sins
– O kadar çok günah vardı ki
Would have done anything
– Olur şey yaptın
Everything for him
– Onun için her şey
And if you ask me
– Ve eğer bana sorarsan
I would do it again
– Yine olsa yine yaparım

No need to imagine
– Hayal etmeye gerek yok
‘Cause I know it’s true
– Çünkü bunun doğru olduğunu biliyorum
They say all good boys go to Heaven
– Tüm iyi çocukların Cennete gittiğini söylüyorlar
But bad boys bring Heaven to you
– Ama kötü çocuklar sana Cenneti getiriyor
It’s automatic
– Bu otomatik
It’s just what they do
– Bu sadece yaptıkları şey
They say all good boys go to Heaven
– Tüm iyi çocukların Cennete gittiğini söylüyorlar
But bad boys bring Heaven to you
– Ama kötü çocuklar sana Cenneti getiriyor

You don’t realise the power they have
– Sahip oldukları gücün farkında değilsin.
Until they leave you
– Seni terk edene kadar
And you want them back
– Ve onları geri istiyorsun
Nothing in this world
– Bu dünyada hiçbir şey
Prepares you for that
– Bunun için hazırlar

I’m not a sinner
– Ben günahkar değilim
He wasn’t the one
– O o değildi
Had no idea what we would become
– Ne olacağımız hakkında hiçbir fikrim yoktu
There’s no regrets
– Pişmanlık yok
I just thought it was fun
– Sadece eğlenceli olduğunu düşündüm.

No need to imagine
– Hayal etmeye gerek yok
‘Cause I know it’s true
– Çünkü bunun doğru olduğunu biliyorum
They say all good boys go to Heaven
– Tüm iyi çocukların Cennete gittiğini söylüyorlar
But bad boys bring Heaven to you
– Ama kötü çocuklar sana Cenneti getiriyor
It’s automatic
– Bu otomatik
It’s just what they do
– Bu sadece yaptıkları şey
They say all good boys go to Heaven
– Tüm iyi çocukların Cennete gittiğini söylüyorlar
But bad boys bring Heaven to you
– Ama kötü çocuklar sana Cenneti getiriyor

I still remember the moment we met
– Tanıştığımız anı hala hatırlıyorum.
The touch that he planted
– Diktiği dokunuş
The garden he left
– Bıraktığı bahçe
I guess the rain was just half that effect
– Sanırım yağmur bu etkinin sadece yarısıydı

No need to imagine
– Hayal etmeye gerek yok
‘Cause I know it’s true
– Çünkü bunun doğru olduğunu biliyorum
They say all good boys go to Heaven
– Tüm iyi çocukların Cennete gittiğini söylüyorlar
But bad boys bring Heaven to you
– Ama kötü çocuklar sana Cenneti getiriyor
It’s automatic
– Bu otomatik
It’s just what they do
– Bu sadece yaptıkları şey
They say all good boys go to Heaven
– Tüm iyi çocukların Cennete gittiğini söylüyorlar
But bad boys bring Heaven to you
– Ama kötü çocuklar sana Cenneti getiriyor




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın