When you called up my phone
– Telefonumu aradığında
I was all alone
– Yapayalnızdım
Voice close to my ear
– Kulağıma yakın ses
Like the sound of a song
– Bir şarkının sesi gibi
You said let’s take a ride
– Dediğin bir yolculuk yapalım
This was late July
– Bu Temmuz ayı sonlarında oldu
We got lost in the night
– Gece kaybolduk
So we drove around town
– Bu yüzden şehir etrafında sürdü
In your beat up car
– Dövülmüş arabanda
Soft sounds of your breath
– Nefesinizin yumuşak sesleri
And the sound of my heart
– Ve kalbimin sesi
Don’t remember the words
– Bu kelimeleri hatırlamıyorum
I know how I felt
– Nasıl hissettiğimi biliyorum
Is this trouble again?
– Yine mi sorun çıktı?
I never felt like this with somebody
– Biriyle hiç böyle hissetmemiştim.
I never thought I’d feel like I do
– Asla hissediyorum düşündüm severim
I never felt this close with somebody
– Hiç biriyle bu kadar yakın hissetmemiştim.
Somebody, somebody but you
– Biri, biri ama sen
Somеthing ’bout you and the way we fit
– Seninle ve uyumumuzla ilgili bir şey
Like thе stars in that night
– O gece yıldızlar gibi
Heat of you on my skin
– Cildimde seni ısıtmak
Hadn’t known you for long but it felt like years
– Seni uzun zamandır tanımıyordum ama yıllar gibi hissettim
From the second we met, I knew things would change
– Tanıştığımız andan itibaren her şeyin değişeceğini biliyordum.
Everything would change
– Her şey değişecekti
Everything would change
– Her şey değişecekti
Don’t remember the words
– Bu kelimeleri hatırlamıyorum
I know how I felt
– Nasıl hissettiğimi biliyorum
Is this trouble again?
– Yine mi sorun çıktı?
I never felt like this with somebody
– Biriyle hiç böyle hissetmemiştim.
I never thought I’d feel like I do
– Asla hissediyorum düşündüm severim
I never felt this close with somebody
– Hiç biriyle bu kadar yakın hissetmemiştim.
Somebody, somebody but you
– Biri, biri ama sen
I never have this rush in my body
– Vücudumda hiç bu kadar Acelem olmadı.
I never thought I’d feel something new
– Yeni bir şey hissedeceğimi hiç düşünmemiştim.
I never felt this close with somebody
– Hiç biriyle bu kadar yakın hissetmemiştim.
Somebody, somebody but you
– Biri, biri ama sen
I never felt like this was somebody
– Hiç böyle biri gibi hissetmemiştim.
I never thought I’d feel something new
– Yeni bir şey hissedeceğimi hiç düşünmemiştim.
I never felt this close with somebody
– Hiç biriyle bu kadar yakın hissetmemiştim.
Somebody, somebody but you
– Biri, biri ama sen
I want somebody like you
– Senin gibi birini istiyorum.
I want somebody like you
– Senin gibi birini istiyorum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.