Det vore nå’nting om jag kunde bry mig mindre
– Daha az umursayabilseydim bir şey olurdu
Det kanske skulle skulle va’ enklare då här inne
– Belki burada daha kolay olurdu
Har alltid svårt att svara i telefon när du ringer
– Arama yaparken her zaman telefona cevap vermekte zorluk çekiyorsunuz
Verkar va’ omöjligt att få dig att förstå hur jag minns det
– Nasıl hatırladığımı anlamanı sağlamak imkansız gibi görünüyor.
När ett ord kan bli så stort, jag går sönder, brinner upp
– Bir kelime bu kadar büyüyebildiğinde, ayrılıyorum, yanıyorum
När det blir fel, det blir fel, det blir fel
– Yanlış olduğunda, yanlış olur, yanlış olur
Ville släcka lampan och sova bort det
– Işığı kapatmak ve uyumak istedim
Kanske inte finns någon himmel
– Belki gökyüzü yoktur
Det borde va’ bättre, borde va’ bättre
– Bu daha iyi olmalı, daha iyi olmalı
Är inte så här för att jag vill det
– Bu böyle değil çünkü istiyorum
Jag gråter för ofta, det är alltid måndag
– Çok sık ağlarım, her zaman Pazartesi
Morgon känns det som, och allting börjar om
– Sabah gibi geliyor ve her şey yeniden başlıyor
Inte stäva nå’n, har bara drömt mig bort
– Hiçbir şeyi frenleme, sadece beni hayal et
Kanske inte finns någon himmel
– Belki gökyüzü yoktur
Men du, säg det igen, att det blir bättre sen
– Ama sen, tekrar söyle, daha sonra daha iyi olacak
Vill inte säga saker om de kan göra dig ledsen
– Seni üzecek şeyler söylemek istemiyorum.
Har blivit bra på att backa och dra från festen
– Partiden geri çekilme ve geri çekilme konusunda iyi oldu
Har ingen bil, inga barn, lever inte som mina vänner gör
– Arabam yok, çocuğum yok, arkadaşlarım gibi yaşama
Försöker bara bestämma mig för hur jag känner
– Sadece nasıl hissettiğime karar vermeye çalışıyorum
Som att andas utan luft, jag är rädd att ta dig med
– Hava olmadan nefes almak gibi, seni yanınıza almaktan korkuyorum
Nej, det blir fel, det blir fel, det blir fel
– Hayır, Yanlış Olur, Yanlış Olur, Yanlış Olur
Brukar släcka lampan och sova bort det
– Genellikle ışığı kapatın ve uyuyun
Kanske inte finns någon himmel
– Belki gökyüzü yoktur
Det borde va’ bättre, borde va’ bättre
– Bu daha iyi olmalı, daha iyi olmalı
Är inte så här för att jag vill det
– Bu böyle değil çünkü istiyorum
Jag gråter för ofta, det är alltid måndag
– Çok sık ağlarım, her zaman Pazartesi
Morgon känns det som, och allting börjar om
– Sabah gibi geliyor ve her şey yeniden başlıyor
Inte stäva nå’n, har bara drömt mig bort
– Hiçbir şeyi frenleme, sadece beni hayal et
Kanske inte finns någon himmel
– Belki gökyüzü yoktur
Men du, säg det igen, att det blir bättre sen
– Ama sen, tekrar söyle, daha sonra daha iyi olacak
Snälla säg det igen, att det blir bättre
– Lütfen tekrar söyle, daha iyi olacak
Det vore nå’nting om jag kunde ha koll på klockan (ADHD!)
– Saati takip edebilseydim bir şey olurdu (DEHB!)
Har aldrig var’t bra på måsten men glad på låtsas
– Asla iyi olmamalıydı, ama rol yapmaktan mutlu değildi
Men jag vet jag är mig själv och jag vågar känna att
– Ama kendim olduğumu biliyorum Ve bunu hissetmeye cesaret ediyorum
Om det blir fel, det blir fel, det blir fel
– Eğer yanlış olursa, yanlış olur, yanlış olur
Kan jag släcka lampan och sova bort det
– Işığı kapatabilir ve uyuyabilir miyim
Kanske inte finns någon himmel
– Belki gökyüzü yoktur
Det borde va’ bättre, borde va’ bättre
– Bu daha iyi olmalı, daha iyi olmalı
Är inte så här för att jag vill det
– Bu böyle değil çünkü istiyorum
Jag gråter för ofta, det är alltid måndag
– Çok sık ağlarım, her zaman Pazartesi
Morgon känns det som, och allting börjar om
– Sabah gibi geliyor ve her şey yeniden başlıyor
Inte stäva nå’n, har bara drömt mig bort
– Hiçbir şeyi frenleme, sadece beni hayal et
Kanske inte finns någon himmel
– Belki gökyüzü yoktur
Men du, säg det igen, att det blir bättre sen
– Ama sen, tekrar söyle, daha sonra daha iyi olacak
Snälla säg det igen, att det blir bättre sen
– Lütfen tekrar söyle, daha sonra daha iyi olacak
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.