너와 걸을 때면
– Seninle yürüdüğümde
난 내가 사랑하는 걸 느껴
– Sevdiğim şeyi hissediyorum.
너와 발을 맞출 때 yeah
– Evet seninle ayaklarımı birleştirdiğimde
이렇게 기분 좋은 걸
– Seni bu kadar iyi hissettiren şey bu.
향기로운 풍경
– Kokulu manzara
일렁이는 물결
– Güneş patlaması dalgası
I feel like something new
– Yeni bir şey gibi hissediyorum
언제 어디든
– Her zaman, her yerde
곁에 있을게
– Seninle kalacağım.
우린 같은 걸 보면서
– Aynı şeye bakıyoruz.
이렇게 네가 날 안아주면
– Eğer bana böyle sarılırsan,
말을 건네지 않아도
– Konuşmak zorunda değilsin.
서로를 바라봐 주면서
– Birbirinize bakın.
웃어줘
– Gülümsemek.
함께 하는 순간
– Birlikte anlar
한번 더 안아줘
– Beni bir daha sarıl.
Everyday and night
– Her gün ve gece
널 처음 만났을 때
– İlk tanıştığımızda sana
우리가 영원할 거란 걸
– Sonsuza kadar kalacağız.
난 가끔 걱정이 돼
– Bazen endişeleniyorum.
세상이 너와 날 외면할 때
– Dünya senden ve benden uzaklaştığında
그래 사실 난 겁쟁이야
– Evet, aslında ben bir korkağım.
좀 예민하고 소심할 뿐인데
– Sadece biraz hassas ve çekingenim.
하지만 괜찮아
– Ama sorun değil.
넌 유일한 내 편
– Benim tarafımdaki tek kişi sensin.
다시 태어나면
– Eğer yeniden doğarsan
내가 먼저 널 안아줄게
– Önce sana sarılacağım.
우린 같은 걸 보면서 (약속해)
– Aynı şeye bakıyoruz (bana söz ver).)
이렇게 네가 날 안아주면
– Eğer bana böyle sarılırsan,
말을 건네지 않아도
– Konuşmak zorunda değilsin.
서로를 바라봐 주면서
– Birbirinize bakın.
웃어줘
– Gülümsemek.
함께 하는 순간
– Birlikte anlar
한번 더 안아줘
– Beni bir daha sarıl.
Everyday and night
– Her gün ve gece
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.