Holy Moses met the Pharaoh
– Kutsal Musa Firavunla tanıştı
Yeah, he tried to set him straight
– Evet, onu düzeltmeye çalıştı.
Looked him in the eye
– Gözlerinin içine baktı
“Let my people go”
– “Bırak halkımı”
Holy Moses on the mountain
– Dağda kutsal Musa
High above the golden calf
– Altın buzağı üzerinde yüksek
Went to get the Ten Commandments
– On emir almak için gitti
Yeah, he’s just gonna break ’em in half
– Evet, onları ikiye bölecek.
All you zombies, hide your faces
– Tüm zombiler, yüzlerinizi gizleyin
All you people in the street
– Sokaktaki tüm insanlar
All you sittin’ in high places
– Tüm yüksek yerlerde oturuyorsun
The pieces gonna fall on you
– Parçalar üzerine düşecek
No one ever spoke to Noah
– Hiç kimse Noah ile konuşmadı
They all laughed at him instead
– Bunun yerine, hepsi ona güldü
Working on his ark
– Gemisi üzerinde çalışıyor
Working all by himself
– Tek başına çalışmak
Only Noah saw it coming
– Sadece Noah geldiğini gördü
40 days and 40 nights
– 40 gün ve 40 gece
Took his sons and daughters with him
– Oğullarını ve kızlarını yanına aldı
Yeah, they were the Israelites
– Evet, onlar İsraillilerdi.
All you zombies, hide your faces
– Tüm zombiler, yüzlerinizi gizleyin
All you people in the street
– Sokaktaki tüm insanlar
All you sittin’ in high places
– Tüm yüksek yerlerde oturuyorsun
The rain’s gonna fall on you
– Yağmur sana yağacak
Holy Father, what’s the matter?
– Kutsal Baba, sorun nedir?
Where have all your children gone?
– Bütün çocukların nereye gitti?
Sitting in the dark, living all by themselves
– Karanlıkta oturmak, tek başına yaşamak
You don’t have to hide anymore
– Artık saklanmak zorunda değilsin.
All you zombies, show your faces
– Tüm zombiler, yüzlerinizi gösterin
All you people in the street
– Sokaktaki tüm insanlar
All you sittin’ in high places
– Tüm yüksek yerlerde oturuyorsun
The pieces gonna fall on you
– Parçalar üzerine düşecek
All you zombies, show your faces (I know you’re out there)
– Tüm zombiler, yüzlerinizi gösterin (orada olduğunuzu biliyorum)
All you people in the street (Let’s see you)
– Sokaktaki tüm insanlar (seni görelim)
All you sittin’ in high places
– Tüm yüksek yerlerde oturuyorsun
It’s all gonna fall on you
– Her şey sana düşecek
Zombies
– Zombiler

The Hooters – All You Zombies İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.