Chuck Berry – You Never Can Tell İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

It was a teenage wedding, and the old folks wished them well
– Genç bir düğündü ve yaşlılar onlara iyi diledi
You could see that Pierre did truly love the mademoiselle
– Pierre’in matmazeli gerçekten sevdiğini görebiliyordunuz.
And now the young monsieur and madame have rung the chapel bell
– Ve şimdi genç mösyö ve Madam şapelin zilini çaldılar
“C’est la vie,” say the old folks, “it goes to show you never can tell”
– “C’est la vie,” diyor yaşlılar, ” asla söyleyemeyeceğinizi gösteriyor”

They furnished off an apartment with a 2-room Roebuck sale
– Onlar 2 odalı Roebuck satışı ile bir daire kapalı döşenmiş
The coolerator was crammed with TV dinners and ginger ale,
– Soğutucu TV yemekleri ve zencefilli gazoz ile doluydu,
But when Pierre found work, the little money comin’ worked out well
– Ama Pierre iş bulduğunda, gelen küçük para iyi sonuç verdi
“C’est la vie,” say the old folks, “it goes to show you never can tell”
– “C’est la vie,” diyor yaşlılar, ” asla söyleyemeyeceğinizi gösteriyor”

They had a hi-fi phono, boy, did they let it blast
– Bir hi-fi fonoları vardı, evlat, patlamasına izin verdiler mi
700 little records, all rock, rhythm and jazz
– 700 küçük kayıtlar, tüm rock, ritim ve caz
But when the sun went down, the rapid tempo of the music fell
– Ama güneş battığında, müziğin hızlı temposu düştü
“C’est la vie,” say the old folks, “it goes to show you never can tell”
– “C’est la vie,” diyor yaşlılar, ” asla söyleyemeyeceğinizi gösteriyor”

They bought a souped-up jitney, was a cherry red ’53
– Çorbalı bir jitney aldılar, kiraz kırmızısıydı ‘ 53
And drove it down to Orleans to celebrate their anniversary
– Ve Yıldönümlerini kutlamak için Orleans’a kadar sürdü
It was there where Pierre was wedded to the lovely mademoiselle
– Pierre’in güzel matmazelle evlendiği yer orasıydı.
“C’est la vie,” say the old folks, “it goes to show you never can tell”
– “C’est la vie,” diyor yaşlılar, ” asla söyleyemeyeceğinizi gösteriyor”

They had a teenage wedding, and the old folks wished them well
– Genç bir düğün yaptılar ve yaşlılar onlara iyi dileklerde bulundular
You could see that Pierre did truly love the mademoiselle
– Pierre’in matmazeli gerçekten sevdiğini görebiliyordunuz.
And now the young monsieur and madame have rung the chapel bell
– Ve şimdi genç mösyö ve Madam şapelin zilini çaldılar
“C’est la vie,” say the old folks, “it goes to show you never can tell”
– “C’est la vie,” diyor yaşlılar, ” asla söyleyemeyeceğinizi gösteriyor”




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın