Well, it’s your hometown I think I’ve outgrown
– Eh, bu senin memleketin sanırım büyüdüm
I wanna travel the world but I, I just can’t do it alone
– İstiyorum dünyaya ama ben Seyahat, ben sadece yalnız yapamam
So I’m just waiting on fate to come wrap around me
– Bu yüzden sadece kaderin gelip beni sarmasını bekliyorum
Think about all the foreign places we could be
– Olabileceğimiz tüm yabancı yerleri düşünün
I’ll be flicking stones at your window
– Pencerene taş atacağım.
I’ll be waiting outside ’til you’re ready to go
– Dışarıda bekleyen ‘olacağım til gitmek için hazırsınız
Won’t you come down? Come away with me
– Aşağı inmeyecek misin? Benimle gel
Just think of all the places we could be
– Sadece olabileceğimiz tüm yerleri düşün
I’ll be waiting, waiting on a brand new day
– Bekleyeceğim, yepyeni bir gün bekliyorum
Riding on waves, walking on sand
– Dalgalara binmek, kum üzerinde yürümek
Digging in caves to find the treasures of the land
– Arazinin hazinelerini bulmak için mağaralarda kazma
And if we find gold, well, we’ll just throw it away
– Ve eğer altın bulursak, onu atarız
We can write stories bout the journeys that we made
– Yaptığımız yolculuklar hakkında hikayeler yazabiliriz
(We could be big in Japan)
– (Japonya’da büyük olabiliriz)
I’ll be flicking stones at your window
– Pencerene taş atacağım.
I’ll be waiting outside ’til you’re ready to go
– Dışarıda bekleyen ‘olacağım til gitmek için hazırsınız
Won’t you come down? Come away with me
– Aşağı inmeyecek misin? Benimle gel
Just think of all the places we could be
– Sadece olabileceğimiz tüm yerleri düşün
I’ll be waiting, waiting on a brand new day
– Bekleyeceğim, yepyeni bir gün bekliyorum
Waiting on a brand new day
– Yepyeni bir gün bekliyorum
They said they’ll keep me here
– Beni burada tutacaklarını söylediler.
But I couldn’t do another year
– Ama bir yıl daha yapamadım
I said I’ll see you soon
– Yakında görüşürüz dedim.
Because I whistle to a different tune
– Çünkü farklı bir melodiye ıslık çalıyorum
Think of all the places we could be
– Olabileceğimiz her yeri düşün.
Think of all the people we could meet
– Tanışabileceğimiz tüm insanları düşün.
I’ll be flicking stones at your window
– Pencerene taş atacağım.
I’ll be waiting outside ’til you’re ready to go
– Dışarıda bekleyen ‘olacağım til gitmek için hazırsınız
Won’t you come down? Come away with me
– Aşağı inmeyecek misin? Benimle gel
Think of all the places we could be
– Olabileceğimiz her yeri düşün.
I’ll be waiting, waiting on a brand new day
– Bekleyeceğim, yepyeni bir gün bekliyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.