Am I wrong?
– Yanılıyor muyum?
For thinking out the box from where I stay?
– Kaldığım yerden devam etmeyi düşündüğün için mi?
Am I wrong?
– Yanılıyor muyum?
For saying that I choose another way?
– Başka bir yol seçtiğimi söylediğin için mi?
I ain’t trying to do what everybody else doing
– Senden başka herkes ne yapacak yapmak niyetinde değilim …
Just ’cause everybody doing what they all do
– Çünkü herkes yaptıklarını yapıyor.
If one thing I know
– Benim bildiğim bir şey varsa Eğer
I’ll fall but I’ll grow
– Düşeceğim ama büyüyeceğim
I’m walking down this road of mine
– Aşağı benim bu yolda yürüyorum
This road that I call home
– Ev dediğim bu yol
So am I wrong?
– Yani yanlış mıyım?
For thinkin’ that we could be something for real?
– Gerçek bir şey olabileceğimizi düşündüğün için mi?
Now am I wrong?
– Şimdi yanılıyor muyum?
For trying to reach the things that I can’t see?
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalıştığın için mi?
But that’s just how I feel
– Ama ben böyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
Trying to reach the things that I can’t see (see, see)
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalışıyorum (bkz.)
Am I tripping?
– Hayal mi görüyorum?
For having a vision?
– Vizyon sahibi olduğun için mi?
My prediction
– Benim tahminim
I’ma be on the top of the world
– Ben dünyanın tepesinde olacağım
Walk your walk and don’t look back
– Yürü yürü ve arkana bakma
Always do what you decide
– Her zaman karar verdiğiniz şeyi yapın
Don’t let them control your life
– Hayatını kontrol etmelerine izin verme
That’s just how I feel (oh-whoa)
– İşte böyle hissediyorum (oh-whoa)
Fight for yours and don’t let go
– Senin için savaş ve gitmesine izin verme
Don’t let them compare you, no
– Seni karşılaştırmalarına izin verme, hayır
Don’t worry, you’re not alone, that’s just how we feel
– Endişelenme, yalnız değilsin, sadece böyle hissediyoruz
Am I wrong? (Am I wrong?)
– Yanılıyor muyum? (Yanlış mıyım?)
For thinking that we could be something for real?
– Gerçek bir şey olabileceğimizi düşündüğün için mi?
(Oh yeah, yeah, yeah, yeah, oh)
– (Oh evet, evet, evet, evet, oh)
Now am I wrong (am I wrong?)
– Şimdi yanlış mıyım (yanlış mıyım?)
For trying to reach the things that I can’t see?
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalıştığın için mi?
(Oh yeah, yeah, yeah, yeah, oh yeah)
– (Oh evet, evet, evet, evet, oh evet)
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
Trying to reach the things that I can’t see (see, see)
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalışıyorum (bkz.)
If you tell me I’m wrong, wrong
– Eğer bana yanıldığımı söylersen, yanlış
I don’t wanna be right, right
– Haklı olmak istemiyorum, değil mi
If you tell me I’m wrong, wrong
– Eğer bana yanıldığımı söylersen, yanlış
I don’t wanna be right
– Bunu yapmak istemiyorum
Now if you tell me I’m wrong, wrong
– Şimdi bana yanıldığımı söylersen, yanlış
I don’t wanna be right, right
– Haklı olmak istemiyorum, değil mi
If you tell me I’m wrong, wrong
– Eğer bana yanıldığımı söylersen, yanlış
I don’t wanna be right
– Bunu yapmak istemiyorum
Am I wrong?
– Yanılıyor muyum?
For thinking that we could be something for real?
– Gerçek bir şey olabileceğimizi düşündüğün için mi?
Now am I wrong?
– Şimdi yanılıyor muyum?
For trying to reach the things that I can’t see?
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalıştığın için mi?
But that’s just how I feel
– Ama ben böyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
Trying to reach the things that I can’t see (see, see)
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalışıyorum (bkz.)
So am I wrong (am I wrong?)
– Yani yanlış mıyım (yanlış mıyım?)
For thinking that we could be something for real?
– Gerçek bir şey olabileceğimizi düşündüğün için mi?
(Oh yeah, yeah, yeah, yeah, oh)
– (Oh evet, evet, evet, evet, oh)
Now am I wrong (am I wrong?)
– Şimdi yanlış mıyım (yanlış mıyım?)
For trying to reach the things that I can’t see?
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalıştığın için mi?
(Oh yeah, yeah, yeah, yeah, yeah-ah)
– (Oh evet, evet, evet, evet, evet-ah)
But that’s just how I feel
– Ama ben böyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
That’s just how I feel
– Sadece öyle hissediyorum
Trying to reach the things that I can’t see (see, see)
– Göremediğim şeylere ulaşmaya çalışıyorum (bkz.)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.