H.E.R. – Fate İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I’m lost, is it really even my fault?
– Kayboldum, gerçekten benim hatam mı?
I don’t think that it’s supposed to be hard
– Bunun zor olması gerektiğini sanmıyorum.
If it’s really meant to be
– Eğer gerçekten olması gerekiyorsa
So give me a sign
– Bu yüzden bana bir işaret ver
Is he always gonna be mine?
– Her zaman benim mi olacak?
Have I given it enough of my time?
– Bu benim zamanım yeter mi verdim?
You cannot blame if it don’t mean nothing
– Hiçbir şey ifade etmiyorsa suçlayamazsın.

Sweet, sweet fate
– Tatlı, tatlı kader
I had about all that can take
– Alabileceğim her şey vardı
You’re my living in the breath that I make
– Sen benim yaptığım nefeste benim hayatımsın
Is it yours? I wonder
– Sizin de öyle mi? Merak ediyorum
Sweet, sweet fate (Sweet, sweet fate)
– Tatlı, tatlı kader (tatlı, tatlı kader)

Oh if it’s really out of my hands (If it’s really out of my hands)
– Oh Eğer gerçekten ellerimden çıktıysa (Eğer gerçekten ellerimden çıktıysa)
Can you forgive all of my sins? (Can you forgive all of my sins?)
– Bütün günahlarımı affedebilir misin? (Tüm günahlarımı affedebilir misin?)
Have mercy on me, me
– Bana merhamet et, beni

Why me?
– Neden ben?
If you walked a mile using my feet
– Eğer ayaklarımı kullanarak bir mil yürüdüysen
You would go a little easy on me
– Bana karşı biraz sakin olurdun.
You know where I’m coming from, yeah
– Nereden geldiğimi biliyorsun, Evet.
How come, when I’m lookin’ at everyone
– Nasıl oluyor da, ben herkese bakarken
They get away with havin’ little fun
– Biraz eğlenmekten kurtulurlar.
I’m paying these dues when they don’t mean nothing
– Hiçbir şey ifade etmedikleri zaman bu aidatları ödüyorum

Sweet, sweet fate
– Tatlı, tatlı kader
I had about all that can take
– Alabileceğim her şey vardı
You’re my living in the breath that I make
– Sen benim yaptığım nefeste benim hayatımsın
Is it yours? I wonder
– Sizin de öyle mi? Merak ediyorum
Sweet, sweet fate (Sweet, sweet fate)
– Tatlı, tatlı kader (tatlı, tatlı kader)
Oh if it’s really out of my hands (If it’s really out of my hands)
– Oh Eğer gerçekten ellerimden çıktıysa (Eğer gerçekten ellerimden çıktıysa)
Can you forgive all of my sins? (Can you forgive all of my sins?)
– Bütün günahlarımı affedebilir misin? (Tüm günahlarımı affedebilir misin?)
Have mercy on me, me
– Bana merhamet et, beni




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın