Yeah 누가 내 수저 더럽대
– Evet, çatal bıçak takımımı kim kirletti.
I don’t care 마이크 잡음 금수저 여럿 패
– Mikrofon gürültüsü umurumda değil altın plak sayısı
버럭해 잘 못 익은 것들 스테끼 여러 개
– Olgun değil, olgun değil, olgun değil, olgun değil, olgun değil.
거듭해서 씹어줄게 스타의 저녁에
– Tekrar çiğneyeceğim. Yıldız gecesi.
World Business 핵심
– Dünya İş Çekirdeği
섭외 1순위 매진
– 1. sıra satıldı
많지 않지 이 class 가칠 만끽
– Bu sınıf Gachil zevk için çok değil
좋은 향기에 악췬 반칙
– Güzel bir koku kötü kokuyor
Mic mic bungee
– Mikrofon mikrofon bungee
Mic mic bungee
– Mikrofon mikrofon bungee
Bright light 전진
– Parlak ışık Advance
망할 거 같았겠지만 I’m fine, sorry
– Tamam, özür dilerim
미안해 Billboard
– Üzgünüm Billboard.
미안해 worldwide
– Dünya çapında üzgünüm.
아들이 넘 잘나가서 미안해 엄마
– Oğlum bittiği için üzgünüm. Anne.
대신해줘 니가 못한 효도
– Bunu devralın, sahip olmadığınız evlada dindarlık.
우리 콘서트 절대 없어 포도
– Hiç konserimiz olmadı. Üzümler.
I do it, I do it 넌 맛없는 라따뚜이
– Ben yaparım, ben yaparım seni tatsız Ratatouille
혹 배가 아프다면 고소해 sue it
– Karnın ağrıyorsa kambur dava aç
Did you see my bag?
– Çantamı gördün mü?
Did you see my bag?
– Çantamı gördün mü?
트로피들로 백이 가득해 (가득해, 가득해)
– Kupa dolu yüz (tam, tam)
How you think ’bout that?
– Nasıl olur sence?
How you think ’bout that?
– Nasıl olur sence?
Hater들은 벌써 학을 떼 (학을 떼)
– Hater onlar zaten okul sürüsü (okul sürüsü)
이미 황금빛 황금빛 나의 성공
– Zaten altın altın benim başarım
I’m so firin’ firin’ 성화봉송
– Ben çok firin ‘firin’ Sung Hwa Bongsong değilim
너는 황급히 황급히 도망 숑숑
– Aceleyle aceleyle kaçıyorsun.
How you dare, how you dare, how you dare
– Bu ne cesaret bu ne cesaret bu ne cesaret,
내 손에 트로피 아 너무 많아
– Ellerimde çok fazla kupa var
너무 heavy 내 두 손이 모잘라
– Çok ağır iki elim Mojala
Mic Drop, Mic Drop
– Mikrofon Bırak, Mikrofon Bırak
발 발 조심
– Ayak ayak dikkat
너네 말 말 조심
– Ne dediğine dikkat et.
Lodi dodi 아 너무 바빠
– Lodi Dodi Oh çok meşgul
너무 busy 내 온몸이 모잘라
– Çok meşgul tüm vücudum Mojala
Mic Drop, Mic Drop
– Mikrofon Bırak, Mikrofon Bırak
발 발 조심
– Ayak ayak dikkat
너네 말 말 조심
– Ne dediğine dikkat et.
이거 완전 네 글자 (글자)
– Bu tam dört harf (harfler)
사필귀정 ah (ah)
– Saphil Guijeong ah (ah)
Once upon a time (time)
– Bir zamanlar (zaman)
이솝우화 fly (fly)
– Ezop masal sinek (sinek)
니 현실을 봐라 쌔 쌤통
– Gerçekliğine bak.
지금 죽어도 난 개행복
– Şimdi ölsem bile mutluyum.
이번엔 어느 나라 가
– Bu sefer bir ülkeye git.
비행기 몇 시간을 타
– Birkaç saat uçağa bin.
Yeah, I’m on the mountain
– Evet, dağdayım.
Yeah, I’m on the bay
– Evet, körfezdeyim.
무대에서 탈진, Mic Drop bam
– Sahnede kaçış, mikrofon bırak bam
Did you see my bag?
– Çantamı gördün mü?
Did you see my bag?
– Çantamı gördün mü?
트로피들로 백이 가득해 (가득해, 가득해)
– Kupa dolu yüz (tam, tam)
How you think ’bout that?
– Nasıl olur sence?
How you think ’bout that?
– Nasıl olur sence?
Hater들은 벌써 학을 떼 (학을 떼)
– Hater onlar zaten okul sürüsü (okul sürüsü)
이미 황금빛 황금빛 나의 성공
– Zaten altın altın benim başarım
I’m so firin’ firin’ 성화봉송
– Ben çok firin ‘firin’ Sung Hwa Bongsong değilim
너는 황급히 황급히 도망 숑숑
– Aceleyle aceleyle kaçıyorsun.
How you dare, how you dare, how you dare
– Bu ne cesaret bu ne cesaret bu ne cesaret,
내 손에 트로피 아 너무 많아
– Ellerimde çok fazla kupa var
너무 heavy 내 두 손이 모잘라
– Çok ağır iki elim Mojala
Mic Drop
– Mikrofon Damla
Mic Drop
– Mikrofon Damla
발 발 조심
– Ayak ayak dikkat
너네 말 말 조심
– Ne dediğine dikkat et.
Lodi dodi 아 너무 바빠
– Lodi Dodi Oh çok meşgul
너무 busy 내 온몸이 모잘라
– Çok meşgul tüm vücudum Mojala
Mic Drop
– Mikrofon Damla
Mic Drop
– Mikrofon Damla
발 발 조심
– Ayak ayak dikkat
너네 말 말 조심
– Ne dediğine dikkat et.
Haters gon’ hate
– Gon’ nefret nefret
Players gon’ play
– Oyuncular oynayacak
Live a life, man, yeah
– Bir hayat yaşa, dostum, Evet
Good luck
– İyi şanslar
더 볼 일 없어 마지막 인사야
– Seyredecek bir şey kalmadı. Bu son selamlama.
할 말도 없어 사과도 하지 마
– Söyleyecek bir şeyim yok. Özür dilemene gerek yok.
더 볼 일 없어 마지막 인사야
– Seyredecek bir şey kalmadı. Bu son selamlama.
할 말도 없어 사과도 하지 마
– Söyleyecek bir şeyim yok. Özür dilemene gerek yok.
잘 봐 넌 그 꼴 나지
– Kendine bak. o gibisin.
우린 탁 쏴 마치 콜라지
– Tak’ı vuruyoruz. Kolaj gibi.
너의 각막 깜짝 놀라지
– Korneanı şaşırt
꽤 꽤 폼나지 포 포 폼나지 girl (yeah)
– Güzel güzel Pomnage Po Po pomnage kız (Evet)

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.