For all the years that I’ve known you baby
– Bebek tanıdığım onca yıl boyunca
I can’t figure out the reason why lately
– Son zamanlarda nedenini anlayamıyorum
You’ve been acting so cold
– Oyunculuk o kadar soğuk davrandın
(Didn’t you say)
– (Demedin mi)
If there’s a problem we should work it out
– Eğer bir sorun varsa bunu çözmeliyiz.
So why you giving me the cold shoulder now
– Peki neden şimdi bana soğuk omuz veriyorsun
Like you don’t want to talk to me girl
– Sanki benimle konuşmak istemiyorsun kızım.
(Tell me)
– (Söyle bana)
Okay I know I was late again
– Tamam, biliyorum yine geç kaldım.
I made you mad and dinners thrown in the bin
– Seni kızdırdım ve akşam yemekleri çöp kutusuna atıldı
But why you making this thing drag on so long
– Ama neden bu şeyi bu kadar uzun süre sürüklüyorsun
(I wanna know)
– (Bilmek istiyorum)
I’m sick and tired of this silly games
– Bu aptal oyunlardan bıktım ve yoruldum
Don’t think that I’m the only one here to blame
– Burada suçlanacak tek kişinin ben olduğumu düşünme.
It’s not me who’s been going round slamming doors
– Kapıları çarparak dolaşan ben değilim.
That’s when you turned and said to me
– İşte o zaman arkanı döndün ve bana dedin ki
I don’t care babe who’s right or wrong
– O haklı, kimin haksız bebeğim umrumda değil
I just don’t love you no more
– Artık seni sevmiyorum
Rain outside my window pouring down
– Penceremin dışında yağmur yağıyor
What now, you’re gone, my fault, I’m sorry
– Şimdi ne oldu, sen gittin, benim hatam, üzgünüm
Feeling like a fool cause I let you down
– Aptal gibi hissediyorum çünkü seni hayal kırıklığına uğrattım
Now it’s too late to turn it around
– Şimdi bunu tersine çevirmek için çok geç
I’m sorry for the tears I’ve made you cry
– Seni ağlattığım gözyaşları için özür dilerim.
I guess this time it really is goodbye
– Sanırım bu sefer gerçekten elveda
You made it clear when you said
– Bunu söylediğinde açıkça belirttin.
I just don’t love you no more
– Artık seni sevmiyorum
I know that I’ve made a few mistakes
– Birkaç hata yaptığımı biliyorum.
But never thought things would turn out this way
– Ama işlerin bu şekilde sonuçlanacağını hiç düşünmemiştim
Doesn’t make sense to me now that you’re gone
– Artık gittiğin için bana mantıklı gelmiyor.
(I see it all so clearly)
– (Her şeyi çok net görüyorum)
Me at the door with you in a state
– Ben bir devlet seninle kapıda
Giving my reasons but as you look away
– Nedenlerimi veriyorum ama sen uzaklara bakarken
I can see a tear roll down your face
– Bir gözyaşı yüzünü aşağı rulo görebiliyorum
That’s when you turned and said to me
– İşte o zaman arkanı döndün ve bana dedin ki
I don’t care babe who’s right or wrong
– O haklı, kimin haksız bebeğim umrumda değil
I just don’t love you no more
– Artık seni sevmiyorum
Rain outside my window pouring down
– Penceremin dışında yağmur yağıyor
What now, you’re gone, my fault, I’m sorry
– Şimdi ne oldu, sen gittin, benim hatam, üzgünüm
Feeling like a fool cause I let you down
– Aptal gibi hissediyorum çünkü seni hayal kırıklığına uğrattım
Now it’s too late to turn it around
– Şimdi bunu tersine çevirmek için çok geç
I’m sorry for the tears I’ve made you cry
– Seni ağlattığım gözyaşları için özür dilerim.
I guess this time it really is goodbye
– Sanırım bu sefer gerçekten elveda
You made it clear when you said
– Bunu söylediğinde açıkça belirttin.
I just don’t love you no more
– Artık seni sevmiyorum
Those simple words hit so hard
– Bu basit kelimeler çok sert vurdu
They turned my whole world upside down
– Tüm dünyamı altüst ettiler
Girl you caught me completely off guard
– Kız beni tamamen hazırlıksız yakaladın
On that night you said to me
– O gece bana dedin ki
I just don’t love you no more
– Artık seni sevmiyorum
Rain outside my window pouring down
– Penceremin dışında yağmur yağıyor
What now, you’re gone, my fault, I’m sorry
– Şimdi ne oldu, sen gittin, benim hatam, üzgünüm
Feeling like a fool cause I let you down
– Aptal gibi hissediyorum çünkü seni hayal kırıklığına uğrattım
Now it’s too late to turn it around
– Şimdi bunu tersine çevirmek için çok geç
I’m sorry for the tears I’ve made you cry
– Seni ağlattığım gözyaşları için özür dilerim.
I guess this time it really is goodbye
– Sanırım bu sefer gerçekten elveda
You made it clear when you said
– Bunu söylediğinde açıkça belirttin.
I just don’t love you no more
– Artık seni sevmiyorum
Rain outside my window pouring down
– Penceremin dışında yağmur yağıyor
What now, you’re gone, my fault, I’m sorry
– Şimdi ne oldu, sen gittin, benim hatam, üzgünüm
Feeling like a fool cause I let you down
– Aptal gibi hissediyorum çünkü seni hayal kırıklığına uğrattım
Now it’s too late to turn it around
– Şimdi bunu tersine çevirmek için çok geç
I’m sorry for the tears I’ve made you cry
– Seni ağlattığım gözyaşları için özür dilerim.
I guess this time it really is goodbye
– Sanırım bu sefer gerçekten elveda
You made it clear when you said
– Bunu söylediğinde açıkça belirttin.
I just don’t love you no more
– Artık seni sevmiyorum
Craig David – Don’t Love You No More (I’m Sorry) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.