I saw the part of you
– Tarafını gördüm
That only when you’re older you will see too
– Sadece büyüdüğünde sen de göreceksin
You will see too
– Çok göreceksiniz
I held the better cards
– Daha iyi kartlar tuttum
But every stroke of luck has got a bleed through
– Ama şansın her vuruşunda bir kanama var
It’s got a bleed through
– Üzerinden bir kanama var
You held the balance of the time
– Zamanın dengesini korudun.
That only blindly I could read you
– Seni sadece körü körüne okuyabildiğimi
But I could read you
– Ama seni okuyabiliyordum.
It’s like you told me
– Sanki beni anlattın
Go forward slowly
– Yavaşça ileri git
It’s not a race to the end
– Bu sonuna kadar bir yarış değil
Well, you look like yourself
– Kendine benziyorsun.
But you’re somebody else
– Ama başka biri de sensin
Only it ain’t on the surface
– Sadece yüzeyde değil
Well you talk like yourself
– Kendin gibi konuşuyorsun.
No, I hear someone else though
– Hayır, yine de başka birini duyuyorum.
Now you’re making me nervous
– Şimdi beni geriyorsun.
You were the better part
– Daha iyi parçası olduğunu
Of every bit of beating heart that I had
– Sahip olduğum her kalp atışından
Whatever I had
– Elimden ne geliyorsa
I finally sat alone
– Sonunda yalnız oturdum
Pitch black flesh and bone
– Zifiri karanlık et ve kemik
Couldn’t believe that you were gone
– Sen inanamadı gitti
Well, you look like yourself
– Kendine benziyorsun.
But you’re somebody else
– Ama başka biri de sensin
Only it ain’t on the surface
– Sadece yüzeyde değil
Well you talk like yourself
– Kendin gibi konuşuyorsun.
No, I hear someone else though
– Hayır, yine de başka birini duyuyorum.
Now you’re making me nervous
– Şimdi beni geriyorsun.
Well, you look like yourself
– Kendine benziyorsun.
But you’re somebody else
– Ama başka biri de sensin
Only it ain’t on the surface (surface)
– Sadece yüzeyde değil (yüzey)
Well, you talk like yourself
– Kendin gibi konuşuyorsun.
No, I hear someone else though
– Hayır, yine de başka birini duyuyorum.
Now you’re making me nervous (nervous)
– Şimdi beni sinirlendiriyorsun (sinir)
Where are we?
– Neredeyiz?
Where are we?
– Neredeyiz?
Well, you look like yourself
– Kendine benziyorsun.
But you’re somebody else
– Ama başka biri de sensin
Only it ain’t on the surface
– Sadece yüzeyde değil
Well, you talk like yourself
– Kendin gibi konuşuyorsun.
No, I hear someone else though
– Hayır, yine de başka birini duyuyorum.
Now you’re making me nervous
– Şimdi beni geriyorsun.
Well, you look like yourself
– Kendine benziyorsun.
But you’re somebody else
– Ama başka biri de sensin
Only it ain’t on the surface
– Sadece yüzeyde değil
Well, you talk like yourself
– Kendin gibi konuşuyorsun.
No, I hear someone else though
– Hayır, yine de başka birini duyuyorum.
Now you’re making me nervous
– Şimdi beni geriyorsun.
I saw the part of you that only when you’re older
– Senin bir parçanı sadece büyüdüğünde gördüm.
You will see too
– Çok göreceksiniz
You will see too
– Çok göreceksiniz
Flora Cash – You’re Somebody Else İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.