Curtis Harding – Hopeful İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu

Now in this present darkness
– Şimdi bu karanlıkta
All ears just listen
– Tüm kulaklar sadece dinle
A mass has formed to cure the common condition
– Ortak durumu tedavi etmek için bir kütle oluştu
Though black as a cloud in a war ridden sky
– Savaş dolu bir gökyüzünde bir bulut gibi siyah olsa da
The lights will shine through ’til this bullshit blows by
– Bu saçmalık patlayana kadar ışıklar parlayacak
And the best of me, I won’t settle for less
– Ve en iyisi, daha azına razı olmayacağım
I’m convinced and once I’m convinced then I’ll manifest
– Ben ikna oldum ve bir kez ikna oldum sonra tezahür edeceğim

A catalog of parables that’s broke down in a tongue
– Bir dilde kırılmış Atasözleri kataloğu
That’s been corrupted no substance to be hidden from
– Bu bozuldu saklanacak hiçbir madde yok
Now it’s erupted brought forth from a dream
– Şimdi bir rüyadan ortaya çıkan patlak verdi
A stream underwater without an option to sing
– Şarkı söyleme seçeneği olmayan su altında bir dere
Not to pacify you but homie to truly change
– Seni sakinleştirmek için değil, gerçekten değişmek için dostum
When you stare at the heavens
– Göklere baktığın zaman
You’ll see the stars have rearranged so be (hopeful)
– Göreceksiniz yıldızlar çok umutlu olmak (yerini değiştirmiş )

Well (hopeful)
– Eh (umutlu)
Aah, ha (hopeful)
– Aah, ha (umutlu)
Yeah (hopeful)
– Evet (umutlu)
We gats to be (hopeful)
– Biz (umutlu) olmak gats)
When you can’t see (hopeful)
– Göremediğin zaman (umutlu)
Aah, ha (hopeful)
– Aah, ha (umutlu)
Yeah (hopeful)
– Evet (umutlu)

We’re in the middle of a monotonous storm
– Monoton bir fırtınanın ortasındayız
Made from messed up music motivated I mourn
– Berbat müzikten yapılmış ve yas tutuyorum
Melodic melody that moves and mediates
– Hareket eden ve arabuluculuk yapan melodik melodi
Evolution of change to pulsate the mind state
– Zihin durumunu zonklamak için değişimin evrimi
It’s not impossible for our mission to succeed
– Görevimizin başarılı olması imkansız değil
You ask are we chosen, I’ll say indeed
– Biz seçilmiş miyiz diye soruyorsun, gerçekten söyleyeceğim
We’ve studied and trained for a warrior mind frame
– Bir savaşçı zihin çerçevesi için çalıştık ve eğittik
The counsel has gathered thicker than soap is lathered
– Avukat sabundan daha kalın toplandı
Don’t fret ’cause it ain’t over yet
– Üzülme çünkü daha bitmedi.

But by the time he hears, your cries will turn into cheers
– Ama o duyduğunda, çığlıkların tezahüratlara dönüşecek
No fears just hold on tight
– Hiçbir korku sadece sıkı tutun
Because the darkness will be over by the end of the fight
– Çünkü savaşın sonunda karanlık sona erecek
With doubt and fear, jealousy
– Şüphe ve korku, kıskançlık ile
All the things that cause casualty
– Kazaya neden olan her şey
To your soul let it go
– Ruhuna bırak gitsin
Most of all be hopeful (hopeful)
– En önemlisi umutlu olmak (umutlu)

Well (hopeful)
– Eh (umutlu)
(Hopeful)
– (Umut)
(Hopeful)
– (Umut)
Let’s just be (hopeful)
– Sadece (umutlu) olalım)
When you can’t see (hopeful)
– Göremediğin zaman (umutlu)
Just remain (hopeful)
– Sadece kal (umutlu)
Yeah (hopeful)
– Evet (umutlu)

Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu
Hopeful
– Umutlu




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın