Il tempo passa
– Zaman geçiyor
O siamo noi che gli passiamo accanto?
– Yoksa geçenler biz miyiz?
E io col mio modo distratto
– Ve ben dalgın yolumla
Neanche mi accorgo che te ne stai andando
– Gittiğinin farkında bile değilim.
Proprio sul più bello
– En güzel üzerinde
E lo so, è da ingenui
– Ve biliyorum, bu saflık.
Pensavo che fosse per sempre
– Sonsuza kadar olduğunu sanıyordum.
E in un istante oggi diventa ieri
– Ve bir anda bugün dün olur
Ma chi lo sa
– Ama kim bilir
Se è solo un altro scherzo del destino
– Eğer bu sadece başka bir kader şakasıysa
Che poi, che è tutto quanto già deciso
– O zaman, zaten karar verilen tek şey bu
Chi l’ha deciso? Chi l’ha deciso?
– Kim karar verdi? Kim karar verdi?
E ti dirò
– Ve sana söyleyeceğim
Non me ne andrò di certo in tutta fretta
– Kesinlikle aceleyle gitmeyeceğim.
Non sono ancora pronto a dire basta
– Henüz yeterince konuşmaya hazır değilim.
Probabilmente non lo sarò mai
– Muhtemelen asla olmayacağım
Maledetto tempo, maledetto me
– Lanet zaman, lanet ben
Come mi è venuto in mente di crescere?
– Nasıl oldu da büyüdüm?
Ma che mi è preso a me?
– Benim sorunum ne?
Maledetto tempo, maledetto me
– Lanet zaman, lanet ben
Si è fatto tardi troppo presto
– Çok erken geç oldu
E ho un po’ paura se ci penso
– Ve eğer düşünürsem biraz korkuyorum
La strada alle mie spalle corre via
– Arkamdaki yol kaçıyor
Ma sorrido in faccia alla malinconia
– Ama melankoli karşısında gülümsüyorum
Il tempo passa
– Zaman geçiyor
E penso a che avrei fatto in quei momenti
– Ve o anlarda ne yapacağımı düşünüyorum
Però con degli occhi diversi
– Ama farklı gözlerle
E non lo sguardo che avevamo ieri
– Ve dünkü bakışımız değil
Ma chi lo sa
– Ama kim bilir
Se è solo un altro scherzo del destino
– Eğer bu sadece başka bir kader şakasıysa
Che poi, che è tutto quanto già deciso
– O zaman, zaten karar verilen tek şey bu
Chi l’ha deciso? Chi l’ha deciso?
– Kim karar verdi? Kim karar verdi?
E ti dirò
– Ve sana söyleyeceğim
Non me ne andrò di certo in tutta fretta
– Kesinlikle aceleyle gitmeyeceğim.
Non sono ancora pronto a dire basta
– Henüz yeterince konuşmaya hazır değilim.
Probabilmente non lo sarò mai
– Muhtemelen asla olmayacağım
Maledetto tempo, maledetto me
– Lanet zaman, lanet ben
Come mi è venuto in mente di crescere?
– Nasıl oldu da büyüdüm?
Ma che mi è preso a me?
– Benim sorunum ne?
Maledetto tempo, maledetto me
– Lanet zaman, lanet ben
Si è fatto tardi troppo presto
– Çok erken geç oldu
E ho un po’ paura se ci penso
– Ve eğer düşünürsem biraz korkuyorum
La strada alle mie spalle corre via
– Arkamdaki yol kaçıyor
Ma sorrido in faccia alla malinconia
– Ama melankoli karşısında gülümsüyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.