Ich weiß noch ganz genau, auf deiner Hand stand meine Nummer
– Elindeki numaramı hatırlıyorum.
Wir hab’n geknutscht in deinem Zimmer
– Odanda öpüşüyorduk.
Bis zum Ende dieses Sommers
– Bu yaz sonuna kadar
Kribbeln in mei’m Bauch und alles hat geflimmert
– Midemde karıncalanma ve her şey parıldıyordu
Kannte kein’n Liebeskummer
– Kimse Aşk acısını bilmiyordu.
Bis zum Ende dieses Sommers (ah)
– Bu yaz sonuna kadar (ah)
Ich kann dir vertrau’n, weil du hältst mich im Winter warm (ja)
– Sana güvenebilirim çünkü beni kışın sıcak tutuyorsun (Evet)
Weil wir uns schon kenn’n, seit wir Kinder war’n (Baby)
– Çünkü çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz.)
Sag mir, was du willst, mein Schatz, du brauchst nicht spar’n (nein)
– Bana ne istediğini söyle tatlım, spar’n’e ihtiyacın yok (hayır)
Wenn du willst, kannst du ein’n Bentley oder Benzer fahr’n (egal)
– İsterseniz, bir Bentley veya Benzer sürebilirsiniz (önemli değil)
Ich mach dir alle deine Träume wahr (alles)
– Tüm hayallerini gerçeğe dönüştüreceğim (her şey)
Denn du warst da (ja), da war ich noch kein Star (ja)
– Çünkü sen oradaydın (evet), ben bir yıldız değildim (Evet)
Noch kein Blitzlicht, du schreist mich an, du sagst, verpiss dich
– Henüz flaş yok, bana bağırıyorsun, “siktir git” diyorsun.
Doch schreibst mir später, du vermisst mich
– Ama sonra beni özlediğini yaz.
Und dein Vater hat gesagt, ich bin ein Spinner
– Ve baban bana deli olduğumu söyledi.
Aber heut hab’n wir ‘ne Villa und drei Kinder (‘ne Villa)
– Ama bugün bir Konağımız ve üç çocuğumuz var.)
Manchmal ist das Leben süß und manchmal bitter
– Bazen hayat tatlı ve bazen acı
Manchmal gibt es die Verlierer und manchmal die Gewinner (Gewinner)
– Bazen kaybedenler ve bazen Kazananlar vardır (Kazananlar)
Ich hab das nicht gekannt
– Bunu bilmiyordum.
Mann, ich dacht, ich bin krank
– Hasta olduğumu sanıyordum.
Fühlt sich Liebe so an?
– Aşk böyle mi hissediyor?
Ich weiß noch ganz genau, auf deiner Hand stand meine Nummer
– Elindeki numaramı hatırlıyorum.
Wir hab’n geknutscht in deinem Zimmer
– Odanda öpüşüyorduk.
Bis zum Ende dieses Sommers
– Bu yaz sonuna kadar
Kribbeln in mei’m Bauch und alles hat geflimmert
– Midemde karıncalanma ve her şey parıldıyordu
Kannte kein’n Liebeskummer
– Kimse Aşk acısını bilmiyordu.
Bis zum Ende dieses Sommers
– Bu yaz sonuna kadar
Nachts raus und die Vespa von dei’m Dad stehl’n
– Geceleri dışarı çık ve babanın Vespasını çal.
Ohne Angst und wir waren grade 16
– Korkmadan ve 16. sınıftaydık
Meine Hand um dein’n Bauch und ich halt mich fest
– Elim karnına sarıldı ve sıkıca tutundum.
Meine erste Zigarette war die letzte
– İlk Sigaram sonuncusuydu.
Mit dir Schule schwänzen war immer das Beste
– Seninle okul siki her zaman en iyisiydi
Und mein Herz klopft so laut auf deinem Bett
– Ve Kalbim yatağında çok yüksek sesle atıyor
Ich hab das nicht gekannt
– Bunu bilmiyordum.
Mann, ich dacht, ich bin krank
– Hasta olduğumu sanıyordum.
Fühlt sich Liebe so an?
– Aşk böyle mi hissediyor?
(Sag, fühlt sich so die Liebe an? Baby, sag)
– (Söyle, aşk böyle mi hissediyor? Bebeğim, söyle bana.)
Ich weiß noch ganz genau, auf deiner Hand stand meine Nummer
– Elindeki numaramı hatırlıyorum.
Wir hab’n geknutscht in deinem Zimmer (nur wir beide)
– Odanda bir öpücük var (sadece ikimiz)
Bis zum Ende dieses Sommers
– Bu yaz sonuna kadar
Kribbeln in mei’m Bauch und alles hat geflimmert (alles flimmert)
– Mei’m karnında karıncalanma ve her şey parıldıyor (her şey titriyor)
Kannte kein’n Liebeskummer
– Kimse Aşk acısını bilmiyordu.
Bis zum Ende dieses Sommers
– Bu yaz sonuna kadar
(Bitte, Baby, bleib bei mir, bitte bleib bei mir)
– (Lütfen bebeğim, benimle kal, lütfen benimle kal)
Beatzarre & Djorkaeff, Lea & Capital Bra – Sommer Almanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.