할 수만 있다면, 이 감정은 숨기고 싶어
– Eğer yapabilirsem, bu duyguyu gizlemek istiyorum.
너의 웃는 모습이 너무 예뻐, my, oh my (it’s you)
– Gülüşün çok güzel, Aman Tanrım (bu sensin)
Oh, 너를 바라보는, 내게 완벽이란
– Oh, sana bakıyorum, benim için mükemmellik
무슨 말이 필요해? You’re the bluest paradise, oh
– Ne söylemen gerekiyor? Sen en mavi cennetsin, oh
이게 사랑인지 난 몰라도
– Bu aşk mı bilmiyorum.
머리는 온통 너로 (oh yeah) 가득해
– Kafam seninle dolu (oh evet).
바로 달려가 너에게로 (here we go)
– Sana doğru koş (işte başlıyoruz)
기습 같은 kiss (come on)
– öpücük (hadi)
Damn, girl, you got me (yeah, you do)
– Lanet olsun, kızım, beni yakaladın (Evet, yapıyorsun)
You’re the only one to make me do it like this (ha)
– Beni böyle yapan tek kişi sensin (ha)
와 나에게로 (woo), 품에 안겨 kiss
– Ve bana (woo), kollarında öp
Damn, girl, you got me
– Kahretsin, kızım, beni yakaladın
You’re the only one to make me do it like this
– Bu şekilde yapabilecek tek kişi sensin
어떡해서라도 너를 곁에 두고 싶어
– Herhangi bir şekilde seninle kalmak istiyorum.
미안하지만 이미 너는 mine, all mine
– Üzgünüm, ama sen zaten benimsin, hepsi benim
우리만의 천국으로 가는 문을 열어
– Kendi cennetimizin kapısını aç.
너 하나면 충분, I don’t need the sun to shine, yeah
– Yeter artık, parlamak için güneşe ihtiyacım yok, Evet
반짝이는 (반짝이는) 바다가 없어도
– Köpüklü (köpüklü) deniz olmadan bile
너와 있는 이곳이 (함께 있는 곳이) paradise
– İşte burada (birlikte) cennet
바로 달려가 너에게로, 기습 같은 kiss
– Sana doğru koş, bir sürpriz gibi öp
Damn, girl, you got me (hmm)
– Lanet olsun, kızım, beni yakaladın (hmm)
You’re the only one to make me do it like this (yeah, yeah)
– Beni böyle yapan tek kişi sensin (Evet, Evet)
와 나에게로, 품에 안겨 kiss (come on)
– Ve bana, kollarında öp (hadi)
Damn, girl, you got me (yeah, you, girl)
– Lanet olsun, kızım, beni yakaladın (Evet, sen, kız)
You’re the only one to make me do it like this (sing out)
– Bu, beni söylemek yapmak için bir tek sen varsın)
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (da-la-la-da-da-da)
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (da-la-la-da-da-da)
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (you’re thе only one to make me do it like, yeah)
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (bana bunu yapan tek kişi sensin, Evet)
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (yeah, hoo)
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (Evet, hoo)
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la
늦은 밤 나를 불러 놓고 말이 없이 내 어깨에 툭 하고 기대
– Gece geç saatlerde beni ara, tek kelime etmeden omzuma koy ve dört gözle bekle
대체 이건 뭔데? 싫지 않은 건데
– Bu nedir? Beğenmedim.
내 마음을 훔쳐 놓고 순진하게 웃네
– Kalbimi çalıp safça gülüyorsun.
어서 우리 사일 좁혀 (내게 안겨)
– Hadi, dört günümüzü daralt.)
난 너 말곤 (I don’t need it) 딴 건 지워버렸지 다
– Buna ihtiyacım yok.
Baby, I just wanna be yours (ay), 여길 봐, four, three, two
– Bebeğim, sadece senin olmak istiyorum (ay), buraya bak, dört, üç, iki
원래 참을성 없지만 난 너만 (너만)
– Sabırsız değilim, ama ben sadece senim (sadece sen).)
원한다면 기다려줄 수 있어 (do it like)
– Eğer istersem seni bekleyebilirim (bunu yapmak gibi)
아마 이만큼 좋았던 적 없지
– Belki de hiç bu kadar iyi olmamıştı.
내가 처음이라면 믿지 않겠지
– İlk ben olsaydım, inanmazdım.
요즘 넌 내게 뭐랄까 someone else 그보단 everything (oh!)
– Bugünlerde bana ne diyorsun? başka biri her şeyden daha fazlasıdır (oh!)
I want to get close to you, baby
– Sana yaklaşmak istiyorum bebeğim.
Hands up on your hips
– Ellerini kalçalarına koy
Damn, girl, you got me (hey)
– Lanet olsun, kızım, beni yakaladın (hey)
You’re the only one to make me do it like this (do it like)
– Beni böyle yapan tek kişi sensin (bunu yap)
Close to you, babe
– Sana yakın, bebeğim
Lean in for the kiss (for the kiss)
– Öpücük için eğil (öpücük için)
Damn, girl, you got me
– Kahretsin, kızım, beni yakaladın
You’re the only one to make me
– Beni bir tek sen yarattın
가 너에게로, 기습 같은 kiss
– Sana git, bir sürpriz gibi öp
Damn, girl, you got me
– Kahretsin, kızım, beni yakaladın
You’re the only one to make me do it like this (do it like this)
– Beni böyle yapan tek kişi sensin (bunu böyle yap)
와 나에게로 (oh, I got it), 품에 안겨 kiss (here we go)
– Ve bana (oh, anladım), kollarında öp (işte başlıyoruz)
Damn girl, you got me
– Lanet kız, beni yakaladın
너를 향한 나의 맘은 진심이야 (oh my god)
– Senin için kalbim samimi (Aman Tanrım)
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (feel so good)
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (çok iyi hissediyorum)
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (yeah)
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (Evet)
La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (hey, hey, thank you)
– La-da-la-da-la-la-da-da-da-la (hey, hey, teşekkür ederim)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.