They came for him one winter’s night.
– Bir kış gecesi onun için geldiler.
Arrested, he was bound.
– Tutuklandı, bağlandı.
They said there’d been a robbery,
– Bir soygun olduğunu söylediler.,
His pistol had been found.
– Tabancası bulunmuştu.
They marched him to the station house,
– İstasyonda onu yürüdü ,
He waited till the dawn.
– Sabahın ilk ışıklarına kadar bekledi.
And as they led him to the dock,
– Ve onu iskeleye götürdükleri gibi,
He knew that he’d been wronged.
– Haksızlığa uğradığını biliyordu.
“You stand accused of robbery,”
– “Soygunla suçlanıyorsun,”
He heard the bailiff say.
– Duydu mübaşir söylüyorlar.
He knew without an alibi,
– Mazereti olmadan biliyordu.,
Tomorrow’s light would mourn his freedom.
– Yarının ışığı özgürlüğünün yasını tutacaktı.
Over the hills and far away,
– Tepelerin üzerinde ve uzakta,
For ten long years he’ll count the days.
– On yıl boyunca günleri sayacak.
Over the mountains and the seas,
– Dağlar ve denizler üzerinde,
A prisoner’s life for him there’ll be.
– Bir mahkumun hayatı onun için olacak.
He knew that it would cost him dear,
– Ona pahalıya mal olacağını biliyordu.,
But yet he dare not say.
– Ama henüz haddim değil.
Just where he’d been that fateful night,
– Tam da o kader gecesinde olduğu yerde,
A secret it must stay.
– Kalması gereken bir sır.
He had to fight back tears of rage.
– Öfke gözyaşlarına karşı savaşmak zorunda kaldı.
His heart beat like a drum.
– Kalbi davul gibi atıyordu.
For with the wife of his best friend,
– En iyi arkadaşının karısı için,
He spent his final night of freedom.
– Son özgürlük gecesini geçirdi.
Over the hills and far away,
– Tepelerin üzerinde ve uzakta,
He swears he will return one day.
– Bir gün döneceğine yemin ediyor.
Far from the mountains and the seas,
– Dağlardan ve denizlerden uzak,
Back in her arms again he’ll be.
– Yine onun kollarında olacak.
Over the hills and far away.
– Tepelerin üzerinde ve çok uzakta.
Over the hills and,
– Tepelerin üzerinde ve,
Over the hills and,
– Tepelerin üzerinde ve,
Over the hills and far away.
– Tepelerin üzerinde ve çok uzakta.
Each night within his prison cell,
– Her gece hapishane hücresinde,
He looks out through the bars.
– Parmaklıkların arasından bakıyor.
He reads the letters that she wrote.
– Onun yazdığı mektupları okuyor.
One day he’ll know the taste of freedom.
– Bir gün özgürlüğün tadını öğrenecek.
Over the hills and far away,
– Tepelerin üzerinde ve uzakta,
She prays he will return one day.
– Bir gün geri dönmesi için dua ediyor.
As sure as the rivers reach the seas,
– Nehirler denizlere ulaştıkça,
Back in his arms again she’ll be.
– Onun kollarında tekrar olacak.
Over the hills and far away,
– Tepelerin üzerinde ve uzakta,
He swears he will return one day.
– Bir gün döneceğine yemin ediyor.
As sure as the river reach the seas,
– Nehrin denizlere ulaştığından emin olarak,
Back in his arms is where she’ll be.
– Onun kollarına geri dönmek onun olacağı yer.
Over the hills and far away,
– Tepelerin üzerinde ve uzakta,
She prays he will return one day.
– Bir gün geri dönmesi için dua ediyor.
As sure as the rivers reach the sea,
– Nehirler denize ulaştıkça,
Back in her arms is where he’ll be.
– Nerede olacak, onu kollarına geri döndü.
Over the hills,
– Tepelerin üzerinde,
Over the hills and far away.
– Tepelerin üzerinde ve çok uzakta.
Over the hills,
– Tepelerin üzerinde,
Over the hills and far away.
– Tepelerin üzerinde ve çok uzakta.

Gary Moore – Over The Hills And Far Away İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.