Had no connection, no faith or direction, no
– Hiçbir bağlantısı yoktu, inanç ya da yön yoktu, hayır
Searching and searching for someone to save my soul (ooh)
– Ruhumu kurtarmak için birini aramak ve aramak (ooh)
(Ooh-ooh-ooh-ooh) I was swept up in a wave, swept up in a wave
– (Ooh-ooh-ooh-ooh) bir dalganın içinde süpürüldüm, bir dalganın içinde süpürüldüm
(Ooh-ooh-ooh-ooh) then I heard you say my name
– (Ooh-ooh-ooh-ooh) sonra adımı söylediğini duydum
Yeah-yeah, yeah-yeah
– Evet-Evet, Evet-Evet
Lost, I was lost, I was lost ’til you loved me
– Kayboldum, kayboldum, sen beni sevene kadar kayboldum
Now I’m found, now I’m found, now I’m found
– Şimdi buldum, şimdi buldum, şimdi buldum kendimi.
Yeah, you took me to a place
– Evet, beni bir yere götürdün.
It was safe, it was sound (sound, sound, sound)
– Güvenliydi, sesti (Ses, Ses, Ses)
Lost, I was lost, now I’m found
– Kayboldum, kayboldum, şimdi bulundum
Lost, I was lost, I was lost ’til you loved me
– Kayboldum, kayboldum, sen beni sevene kadar kayboldum
Now I’m found, now I’m found, now I’m found
– Şimdi buldum, şimdi buldum, şimdi buldum kendimi.
Yeah, you took me to a place
– Evet, beni bir yere götürdün.
It was safe, it was sound (sound, sound, sound)
– Güvenliydi, sesti (Ses, Ses, Ses)
Lost, I was lost, now I’m found
– Kayboldum, kayboldum, şimdi bulundum
I was so broken, my heart was an empty space (oh, oh, oh)
– Çok kırıldım, kalbim boş bir alandı (oh, oh, oh)
Life was a joke ’til the moment I saw your face
– Yüzünü gördüğüm ana kadar hayat bir şakaydı.
Saw your face, saw your face
– Yüzünü gördüm, yüzünü gördüm
(Ooh-ooh-ooh-ooh) I was swept up in a wave, swept up in a wave
– (Ooh-ooh-ooh-ooh) bir dalganın içinde süpürüldüm, bir dalganın içinde süpürüldüm
(Ooh-ooh-ooh-ooh) then I heard you say my name
– (Ooh-ooh-ooh-ooh) sonra adımı söylediğini duydum
Yeah-yeah, yeah-yeah
– Evet-Evet, Evet-Evet
Lost, I was lost, I was lost ’til you loved me
– Kayboldum, kayboldum, sen beni sevene kadar kayboldum
Now I’m found, now I’m found, now I’m found
– Şimdi buldum, şimdi buldum, şimdi buldum kendimi.
Yeah, you took me to a place
– Evet, beni bir yere götürdün.
It was safe, it was sound (sound, sound, sound)
– Güvenliydi, sesti (Ses, Ses, Ses)
Lost, I was lost, now I’m found
– Kayboldum, kayboldum, şimdi bulundum
Lost, I was lost, I was lost ’til you loved me
– Kayboldum, kayboldum, sen beni sevene kadar kayboldum
Now I’m found, now I’m found, now I’m found
– Şimdi buldum, şimdi buldum, şimdi buldum kendimi.
Yeah, you took me to a place
– Evet, beni bir yere götürdün.
It was safe, it was sound (sound, sound, sound)
– Güvenliydi, sesti (Ses, Ses, Ses)
Lost, I was lost, now I’m found
– Kayboldum, kayboldum, şimdi bulundum
Ooh-ooh-ooh, again (again)
– Ooh-ooh-ooh, tekrar (tekrar)
Ooh-ooh-ooh, again, yeah
– Ooh-ooh-ooh, yine, Evet
Ooh-ooh-ooh, again (again)
– Ooh-ooh-ooh, tekrar (tekrar)
Ooh-ooh-ooh, again, yeah
– Ooh-ooh-ooh, yine, Evet
(Ooh-ooh-ooh-ooh) I was swept up in a wave, swept up in a wave
– (Ooh-ooh-ooh-ooh) bir dalganın içinde süpürüldüm, bir dalganın içinde süpürüldüm
(Ooh-ooh-ooh-ooh) I was fadin’ when you came
– (Ooh-ooh-ooh-ooh) sen geldiğinde bayılıyordum
Yeah-yeah, yeah-yeah, yeah
– -Evet, Evet-Evet, Evet, Evet
Lost, I was lost, I was lost ’til you loved me (I was lost, lost)
– Kayboldum, kayboldum, kayboldum beni sevene kadar (kayboldum, kayboldum)
Now I’m found, now I’m found
– Şimdi buldum, şimdi buldum
Now I’m found (now I’m found, found, found)
– Şimdi buldum (şimdi buldum, buldum, buldum)
Yeah, you took me to a place
– Evet, beni bir yere götürdün.
It was safe, it was sound (yeah, yeah, yeah)
– Güvenliydi, sağlamdı (Evet, Evet, Evet)
Lost, I was lost, now I’m found (oh yeah)
– Kayboldum, kayboldum, şimdi buldum (oh evet)
Lost, I was lost, I was lost ’til you loved me (I was lost, lost)
– Kayboldum, kayboldum, kayboldum beni sevene kadar (kayboldum, kayboldum)
Now I’m found, now I’m found
– Şimdi buldum, şimdi buldum
Now I’m found (now I’m found, found, found)
– Şimdi buldum (şimdi buldum, buldum, buldum)
Yeah, you took me to a place
– Evet, beni bir yere götürdün.
It was safe, it was sound (oh, yeah, yeah)
– Güvenliydi, sağlamdı (oh, evet, evet)
Lost, I was lost, now I’m found
– Kayboldum, kayboldum, şimdi bulundum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.