Seal – Crazy İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

In a church, by the face he talks about the people goin’ under
– Bir kilisede, yüzünün altında yatan insanlar hakkında konuşuyor

Only child know
– Sadece çocuk biliyor

A man decides after 70 years
– Bir adam 70 yıl sonra karar verir
That what he goes there for is to unlock the door
– Bunun için oraya gider kapıyı açmak için
While those around him criticize and sleep
– Etrafındakiler eleştirirken ve uyurken

And through a fractal on a breaking wall
– Ve kırık bir duvarda bir fraktal aracılığıyla
I see you my friend and touch your face again
– Seni görüyorum arkadaşım ve tekrar yüzüne dokun
Miracles will happen as we trip
– Seyahat ederken mucizeler olacak

But we’re never gonna survive unless we get a little crazy
– Ama biraz delirmedikçe asla hayatta kalamayacağız.
No, we’re never gonna survive unless we are a little (crazy) crazy
– Hayır, biraz (deli) deli olmadıkça asla hayatta kalamayacağız

Crazy yellow people walking through my head
– Kafamın içinde yürüyen çılgın sarı insanlar
One of them’s got a gun, to shoot the other one
– Birinin silahı var, diğerini vuracak.
And yet together they were friends at school
– Ve yine de birlikte okulda arkadaştılar
(Oh, get it, get it, get it, get it, no, no)
– (Oh, al, al, al, al, hayır, hayır)

If all were there when we first took the pill
– Eğer hapı ilk aldığımızda hepsi orada olsaydı
Then maybe, then maybe, then maybe, then maybe
– O zaman belki, o zaman belki, o zaman belki, o zaman belki
Miracles will happen as we speak
– Konuştuğumuz gibi mucizeler olacak

But we’re never gonna survive unless we get a little crazy
– Ama biraz delirmedikçe asla hayatta kalamayacağız.
No, we’re never gonna survive unless we are a little crazy
– Hayır, biraz deli olmadıkça asla hayatta kalamayacağız.
No, no, never survive, unless we get a little bit…
– Hayır, hayır, asla hayatta kalamayız, birazcık olsun…

Oh darlin’, in a sky full of people, only some want to fly, isn’t that crazy?
– Oh tatlım, insanlarla dolu bir gökyüzünde, sadece bazıları uçmak istiyor, bu delilik değil mi?
In a world full of people, only some want to fly, isn’t that crazy, crazy?
– İnsanlarla dolu bir dünyada, sadece bazıları uçmak ister, bu delilik değil mi, delilik?
In a heaven of people, there’s only some want to fly, isn’t that crazy?
– İnsanların cennetinde, sadece bazıları uçmak ister, bu delilik değil mi?
Oh babe! (Oh darlin’)
– Oh bebeğim! (Oh sevgilim)
In a world full of people, there’s only some want to fly, isn’t that crazy?
– İnsanlarla dolu bir dünyada, sadece bazıları uçmak ister, bu delilik değil mi?
(Isn’t that crazy, isn’t that crazy, isn’t that crazy?)
– (Tesadüfe bak, tesadüfe bak, tesadüfe bak.)

Oh, but we’re never gonna survive unless we get a little crazy
– Ama biraz delirmedikçe asla hayatta kalamayacağız.
No, we’re never gonna to survive unless we are a little (crazy)
– Hayır, biraz (deli) olmadıkça asla hayatta kalamayacağız.
But we’re never gonna survive unless we get a little crazy
– Ama biraz delirmedikçe asla hayatta kalamayacağız.
No, we’re never gonna survive unless we are a little crazy
– Hayır, biraz deli olmadıkça asla hayatta kalamayacağız.
No, no, never survive
– Hayır, hayır, asla hayatta kalma
Unless we get a little bit…
– Tabii biraz olsun…

And then you see things
– Ve sonra bir şeyler görüyorsun
The size of which you’ve never known before
– Daha önce hiç bilmediğiniz bir boyut
They’ll break it
– Onu kıracaklar.
Someday, only child know
– Bir gün, sadece çocuk biliyor
Them things
– Bu şeyler
The size of which you’ve never known before
– Daha önce hiç bilmediğiniz bir boyut
Someday
– Gün




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın