Katy Perry – Hot N Cold İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You change your mind like a girl changes clothes
– Bir kızın kıyafetlerini değiştirdiği gibi fikrini değiştiriyorsun.
Yeah, you PMS like a bitch, I would know
– Evet, bir orospu gibi PMS, ben bilirdim
And you overthink, always speak cryptically
– Ve sen çok düşünüyorsun, her zaman şifreli konuşuyorsun
I should know that you’re no good for me
– Benim için iyi olmadığını bilmeliyim.

‘Cause you’re hot then you’re cold
– # Çünkü ateşlisin, sonra üşüyorsun #
You’re yes, then you’re no
– Sen evet, o zaman hayırsın
You’re in, then you’re out
– Girdin, sonra çıktın.
You’re up, then you’re down
– Sen kalk o düştüğün
You’re wrong when it’s right
– Doğru olduğunda yanılıyorsun.
It’s black and it’s white
– Siyah ve beyaz
We fight, we break up
– Kavga ediyoruz, ayrılıyoruz
We kiss, we make up
– Öpüşüyoruz, barışıyoruz

(You) You don’t really wanna stay, no
– (Sen) gerçekten kalmak istemiyorsun, hayır
(You) But you don’t really wanna go, oh
– (Sen) ama gerçekten gitmek istemiyorsun, oh
You’re hot then you’re cold
– Ateşlisin, sonra üşüyorsun.
You’re yes, then you’re no
– Sen evet, o zaman hayırsın
You’re in, then you’re out
– Girdin, sonra çıktın.
You’re up, then you’re down
– Sen kalk o düştüğün

We used to be just like twins, so in sync
– Biz sadece İkizler gibi olmak için kullanılan, bu yüzden senkronize
The same energy, now’s a dead battery
– Aynı enerji, şimdi ölü bir batarya
Used to laugh (Used to laugh) ’bout nothing (‘Bout nothing)
– (Gülermiş) (‘Bout nothing) ’bout hiçbir şey gülermiş
Now you’re plain (Now you’re plain) boring (Boring)
– Şimdi düzsün (şimdi düzsün) sıkıcı (sıkıcı)
I should know (I should know) that you’re not gonna change
– Bilmeliyim ki (bilmeliyim) değişmeyeceksin

‘Cause you’re hot then you’re cold
– # Çünkü ateşlisin, sonra üşüyorsun #
You’re yes, then you’re no
– Sen evet, o zaman hayırsın
You’re in, then you’re out
– Girdin, sonra çıktın.
You’re up, then you’re down
– Sen kalk o düştüğün
You’re wrong when it’s right
– Doğru olduğunda yanılıyorsun.
It’s black and it’s white
– Siyah ve beyaz
We fight, we break up
– Kavga ediyoruz, ayrılıyoruz
We kiss, we make up
– Öpüşüyoruz, barışıyoruz

(You) You don’t really wanna stay, no
– (Sen) gerçekten kalmak istemiyorsun, hayır
(You) But you don’t really wanna go, oh
– (Sen) ama gerçekten gitmek istemiyorsun, oh
You’re hot then you’re cold
– Ateşlisin, sonra üşüyorsun.
You’re yes, then you’re no
– Sen evet, o zaman hayırsın
You’re in, then you’re out
– Girdin, sonra çıktın.
You’re up, then you’re down
– Sen kalk o düştüğün

Someone call the doctor
– Birisi doktoru arasın.
Got a case of a love bipolar
– İki kutuplu bir aşk vakası var
Stuck on a roller coaster
– Bir roller coaster üzerinde sıkışmış
Can’t get off this ride
– Bu yolculuktan çıkamıyorum.

You change your mind like a girl changes clothes
– Bir kızın kıyafetlerini değiştirdiği gibi fikrini değiştiriyorsun.

‘Cause you’re hot then you’re cold
– # Çünkü ateşlisin, sonra üşüyorsun #
You’re yes, then you’re no
– Sen evet, o zaman hayırsın
You’re in, then you’re out
– Girdin, sonra çıktın.
You’re up, then you’re down
– Sen kalk o düştüğün
You’re wrong when it’s right
– Doğru olduğunda yanılıyorsun.
It’s black and it’s white
– Siyah ve beyaz
We fight, we break up
– Kavga ediyoruz, ayrılıyoruz
We kiss, we make up
– Öpüşüyoruz, barışıyoruz

You’re hot then you’re cold
– Ateşlisin, sonra üşüyorsun.
You’re yes, then you’re no
– Sen evet, o zaman hayırsın
You’re in, then you’re out
– Girdin, sonra çıktın.
You’re up, then you’re down
– Sen kalk o düştüğün
You’re wrong when it’s right
– Doğru olduğunda yanılıyorsun.
It’s black and it’s white
– Siyah ve beyaz
We fight, we break up
– Kavga ediyoruz, ayrılıyoruz
We kiss, we make up
– Öpüşüyoruz, barışıyoruz

(You) You don’t really wanna stay, no
– (Sen) gerçekten kalmak istemiyorsun, hayır
(You) But you don’t really wanna go, oh
– (Sen) ama gerçekten gitmek istemiyorsun, oh
You’re hot then you’re cold
– Ateşlisin, sonra üşüyorsun.
You’re yes, then you’re no
– Sen evet, o zaman hayırsın
You’re in, then you’re out
– Girdin, sonra çıktın.
You’re up, then you’re down
– Sen kalk o düştüğün




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın