Juice WRLD – Robbery İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Man, what?
– Dostum, ne?
This shit funny
– Bu bok komik
I was like, this hennessy strong as fuck boy
– Ben gibiydim, bu hennessy lanet çocuk kadar güçlüydü

She told me put my heart in the bag
– Kalbimi çantaya koymamı söyledi.
And nobody gets hurt
– Ve kimse incinmez
Now I’m running from her love, I’m not fast
– Şimdi onun sevgisinden kaçıyorum, hızlı değilim
So I’m making it worse
– Bu yüzden daha da kötüleştiriyorum
Now I’m digging up a grave from my past
– Şimdi geçmişimden bir mezar kazıyorum
I’m a whole different person
– Ben tamamen farklı bir insanım
It’s a gift and a curse
– Bu bir hediye ve bir lanet
But I cannot reverse it
– Ama bunu tersine çeviremem

I can’t reverse it
– Bunu tersine çeviremem.
It was a gift and a curse
– Bu bir hediye ve bir lanet oldu
And now I’m drinking too
– Ve şimdi ben de içiyorum
Much so I’ma talk with a slur
– O kadar çok bir slur ile konuşacağım
Last time I saw you it ended in a blur
– Seni son gördüğümde her şey bulanıklaştı.
I woke up in a hearse
– Bir cenaze arabasında uyandım
You said you love me first
– Önce beni sevdiğini söylemiştin.
One thing my dad told me was “Never
– Babamın bana söylediği bir şey ” asla
Let your woman know when you’re insecure”
– Kendine güvenmediğinde kadınına haber ver”
So I put Gucci on the fur
– Bu yüzden gucci’yi kürkün üzerine koydum
And I put my wrist on iceberg
– Ve bileğimi buzdağına koydum
One thing my heart tells me is “Flex
– Kalbimin bana söylediği bir şey ” Flex
On a hoe every time you’re insecure”
– Bir çapa üzerinde güvensiz her zaman”
I guess you came through
– Sanırım başardın.
I’m running from you
– Senden kaçıyorum
Is your love for real?
– Gerçek aşk nedir?
Is your love really true?
– Aşkın gerçekten doğru mu?

She told me put my heart in the bag
– Kalbimi çantaya koymamı söyledi.
And nobody gets hurt
– Ve kimse incinmez
Now I’m running from her love, I’m not fast
– Şimdi onun sevgisinden kaçıyorum, hızlı değilim
So I’m making it worse
– Bu yüzden daha da kötüleştiriyorum
Now I’m digging up a grave from my past
– Şimdi geçmişimden bir mezar kazıyorum
I’m a whole different person
– Ben tamamen farklı bir insanım
It’s a gift and a curse
– Bu bir hediye ve bir lanet
But I cannot reverse it
– Ama bunu tersine çeviremem

You gave me the run around
– Sen bana koşturdun
I really hate the run around
– Etrafta koşmaktan gerçekten nefret ediyorum
You really got me paranoid
– Beni gerçekten paranoyaklaştırdın.
I always keep a gun around
– Her zaman yanımda silah bulundururum.
You always give me butterflies
– Bana hep kelebekler veriyorsun.
When you come around
– Buraya geldiğinde
When you come around
– Buraya geldiğinde
When you come around
– Buraya geldiğinde

You let me know love is not the answer
– Bana aşkın cevap olmadığını söyle
Not the answer, not the answer
– Cevap değil, cevap değil
I love to do drugs so mind my manners
– Uyuşturucu kullanmayı seviyorum, bu yüzden davranışlarıma dikkat et
I get high when you don’t decide to answer
– Cevap vermeye karar vermediğinde kafam güzelleşiyor.
Phone home, I need to phone home
– Ev telefonu, ev telefonu lazım
I’m throwing rocks at your window
– Pencerene taş atıyorum.
I need to go home
– Eve gitmek istiyorum
I don’t wanna leave
– Gitmek istemiyorum
I do wanna be with you
– Seninle olmak mı
You, you, you
– Sen, sen, sen

She told me put my heart in the bag
– Kalbimi çantaya koymamı söyledi.
And nobody gets hurt
– Ve kimse incinmez
Now I’m running from her love, I’m not fast
– Şimdi onun sevgisinden kaçıyorum, hızlı değilim
So I’m making it worse
– Bu yüzden daha da kötüleştiriyorum
Now I’m digging up a grave from my past
– Şimdi geçmişimden bir mezar kazıyorum
I’m a whole different person
– Ben tamamen farklı bir insanım
It’s a gift and a curse
– Bu bir hediye ve bir lanet
But I cannot reverse it
– Ama bunu tersine çeviremem




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın