Yo no sé lo que pasó que ya no me ves
– Ne oldu bilmiyorum, artık beni görmüyorsun.
El orgullo nos ganó otra vez con esa estupidez
– Gurur bizi yine bu aptallıkla kazandı
De no decirnos lo que sentimos por inmadurez
– Bize olgunlaşmamışlık için ne hissettiğimizi söylememek
La verdad es que yo quisiera tenerte hasta la vejez
– Yaşlılık kadar görmek isterdim doğrusu
Pero creo que no lo nota’, no te das cuenta (no)
– Ama bence fark etmiyorsun’, fark etmiyorsun (hayır)
Que mi plan favorito es tenerte cerca
– En sevdiğim planım senin yanında olman.
No me importa el dinero, menos las cuentas
– Para umurumda değil, faturalar hariç.
Por ti me monté en este viaje, en busca de respuestas
– Senin için bu yolculuğa çıktım, cevap aramak için
Sentado en la acera, solo me acompaña un vaso
– Kaldırımda otururken, yanımda sadece bir bardak var
Lleno de ron y de lágrimas por mi fracaso (yeah)
– Başarısızlığım için ROM ve gözyaşlarıyla dolu (Evet)
La grandeza a un paso pero me siento un payaso
– Büyüklük bir adım uzakta ama bir Palyaço gibi hissediyorum
Si no te tengo a mi lado, no tiene caso (no)
– Eğer yanımda sen yoksa, o zaman dava yok (hayır).
Mirar el ocaso, preguntar qué hubiera sido
– Gün batımını izleyin, ne olacağını sorun
De ti, de mí, de nosotros y del destino
– Senden, benden, bizden ve kaderden
“Lo mejor es lo que pasó”, un sabio me lo dijo (yeah)
– “En iyisi ne oldu” dedi bilge bir adam bana (Evet)
Maldición, bebé, cómo extraño dormir contigo
– Kahretsin bebeğim, seninle yatmayı ne kadar özledim
Hoy comprendo esa frase que dice la gente
– Bugün insanların söylediği ifadeyi anlıyorum
No se sabe lo que se tiene hasta que se pierde
– Kaybedene kadar ne olduğunu bilmiyorsun.
Pero si te fuiste, así me cuestiono la mente
– Ama eğer gidersen, aklımı böyle sorgularım
Si realmente en algún momento llegué a tenerte
– Eğer gerçekten sana sahip olmak zorunda kalırsam
Siempre te dije que mi plan no fue poseerte
– Sana her zaman planımın sana sahip olmak olmadığını söylemiştim.
Tan sólo que me acompañes a volverme fuerte
– Sadece güçlü olmak için bana eşlik ediyorsun
Pero el amor también es cuestión de suerte
– Ama aşk da bir şans meselesidir
Y hoy a Cupido le llegó la muerte, ah
– Ve bugün Cupid ölüme geldi, ah
Sé que botaste mis cartas y mis fotos las borraste
– Mektuplarımı attığını ve fotoğraflarımı sildiğini biliyorum.
Dicen que de tu mente me sacaste
– Beni aklından çıkardığını söylüyorlar.
Que ya hasta te casaste y ni siquiera pensaste
– Evlendiğini ve düşünmediğini bile.
En que mi alma se quedó toda vuelta un desastre
– İçinde ruhum bir felaketin her yerinde kaldı
Sé que mereces una persona mejor
– Daha iyi bir insanı hak ettiğini biliyorum.
Te confieso siento celos de tu nueva relación (ah)
– Yeni ilişkinizi kıskandığımı itiraf ediyorum (ah)
Porque ahora sé que es otro el que despierta en la mañana
– Çünkü artık sabah uyanan başka biri olduğunu biliyorum.
Y ve la cara de una diosa recostada en su colchón (maldición)
– Ve yatağında yatan bir tanrıçanın yüzünü görür (lanet)
Ere’ lo máximo y yo no soy lo mínimo
– Ere ‘ maksimum ve ben minimum değilim
Pero comprendo que nunca estuve a tu altura (no)
– Ama anlıyorum ki Asla sana bağlı değildim (hayır)
Que anduve con varias mujere’ y a vece’ fui cínico
– Birkaç kadınla yürüdüm ‘ve bazen’ alaycıydım
Perdí un diamante caro por piedras de la basura
– Çöp taşlarına pahalı bir elmas kaybettim
Y sé que soy un perdedor
– Ve ben bir Ezik olduğumu biliyorum
Con las otras solo tuve sexo, contigo hacía el amor (hacía el amor)
– Diğerleri ile sadece seks yaptım, seninle seviştim (seviştim)
Hoy te dedico esta canción
– Bugün bu şarkıyı sana adadım
Maúllo a la luna como un gato solitario en un balcón
– Balkonda yalnız bir kedi gibi aya miyavlıyorum
Soy tu poeta, tú eres mi musa (eh)
– Ben senin şairinim, sen benim ilham perimsin.
Perdóname las mentiras y las excusas
– Yalanları ve mazeretleri affet
Sé que ya es tarde y que estás con otro
– Biliyorum geç oldu ve sen başkasındasın.
Pero siento que quedaron varias cosas inconclusas
– Ama birkaç şeyin bitmemiş olduğunu hissediyorum
Como ese botón de tu blusa, medio abierto
– Bluzundaki düğme gibi, yarı açık.
Como esos besos en secreto cuando te secuestro
– Seni kaçırdığım o gizli öpücükler gibi.
Como la USA con la NASA viendo el universo
– Eğer evrene bakarak NASA ile kullanmak gibi
Somos eternos yo y tú, tú y Neutro
– Biz sonsuzuz, ben ve sen, sen ve nötr
Neutro Shorty – Perdiendo el Interés İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.