Dem ah call me the sensei
– Dem ah bana sensei de
In my zone, yeah, yeah
– Benim bölgemde, Evet, Evet
Baby mi want yuh, so, so bad
– Bebeğim mi yuh istiyorum, çok, çok kötü
Say yuh know that yah sweet like taboo, oh, my God
– Söyle yuh biliyorum yah tatlı tabu gibi, Oh, Aman Tanrım
You ah call out, call out my name, you ah call out
– Sen ah Seslen, adımı Seslen, sen ah Seslen
Give mi the Henny one time mi ah pour out (wah ya say?)
– Mi Henny bir kez mi ah dökmek ver (Wah diyorsun?)
Know what yuh need every time that we fall out
– Her düştüğümüzde yuh neye ihtiyacı olduğunu bilin
Fall out, ball out, ball out, ball out
– Düş, top dışarı, top dışarı, top dışarı
Eaze, mi nuh really know what them want from me (wah?)
– Eaze, mi nuh gerçekten benden ne istediklerini biliyor (wah?)
But I know what I really want from you
– Ama senden gerçekten ne istediğimi biliyorum.
You are di one with the two
– Sen di bir ile iki
Take all the mood
– Tüm ruh halini al
Mmm, how can we lose?
– Mmm, nasıl kaybedebiliriz?
Mmm, wah friendly
– Mmm, Wah dostu
Mi never left you to empty, just blow the sensi
– Mi seni asla boş bırakmadı, sadece sensi’yi havaya uçur
We can get friendly (friendly)
– Dostça (friendly)alabiliriz
You were searching, they sent me, coming correctly
– Sen arıyordun, beni gönderdiler, doğru geliyor
We can get friendly (we can get friendly)
– Dost alabiliriz (kolay alabiliriz)
Nah, nigga I ain’t friendly
– Hayır, zenci ben dost değilim
What’s the point in putting the time when you’re temporary?
– Geçici olduğun zamanı belirlemenin ne anlamı var?
Please, I ain’t even decided if you’re sexy
– Lütfen, seksi olup olmadığına bile karar vermedim.
I know I need a boo, love, but I hope he ain’t messy
– Bir yuhalamaya ihtiyacım olduğunu biliyorum, tatlım, ama umarım dağınık değildir
Please don’t name her, I don’t care who the ex be
– Lütfen ona isim verme, eski sevgilinin kim olduğu umurumda değil
He phoned me, say he like it, when she coming to the gaff?
– Gaff’a geldiğinde beni aradı, beğendiğini söyledi mi?
He wanted us three to have a little chat
– Üçümüzün biraz sohbet etmesini istedi.
He said, “Wait, Shay, how about your man?”
– Dedi ki, ” bekle, Shay, adamına ne dersin?”
Don’t worry about me, I got a five-day pass
– Benim için endişelenme, beş günlük iznim var.
If you want something from me baby just ask
– Eğer benden bir şey istiyorsan bebeğim sadece sor
Come here kya kya, come here fast
– Buraya gel kya KYA, çabuk buraya gel
VVS drip how my diamonds dance
– VVS damla nasıl benim diamonds dans
These other girl’s are sick but they ain’t go no ass
– Bu diğer kızlar hasta ama kıçlarına tekmeyi basmıyorlar.
Mmm, how can we lose?
– Mmm, nasıl kaybedebiliriz?
Mmm, wah friendly
– Mmm, Wah dostu
Mi never left you to empty, just blow the sensi
– Mi seni asla boş bırakmadı, sadece sensi’yi havaya uçur
We can get friendly (friendly)
– Dostça (friendly)alabiliriz
You were searching, they sent me, coming correctly
– Sen arıyordun, beni gönderdiler, doğru geliyor
We can get friendly
– Dost alabiliriz
You better watch the way you talk to me
– Benimle konuşma şekline dikkat etsen iyi olur.
‘Cause you are not the boss, you can’t afford to be
– Çünkü patron sen değilsin, bunu göze alamazsın.
If a queen delegates, move accordingly
– Bir kraliçe delege ederse, buna göre hareket edin
Even when I look high, they all fall for me
– Yükseğe baktığımda bile, hepsi bana aşık oluyor
Because it’s me
– Çünkü benim
I’m a alpha-female, wear expensive retail
– Ben bir alfa kadınıyım, pahalı perakende giyiyorum
Better look after me and pay for refills
– Bana iyi bak ve yakıt ikmali için ödeme yap
Taking a chance with me, but I’m a mean girl
– Benimle bir şans alarak, ama ben kötü bir kızım
Don’t leave your card with me, I’ll thief the details
– Kartını bana bırakma, detayları çalacağım.
I’m winning (wi-winning)
– Ben kazanıyorum (wi-kazanan)
Bitch, fuck you ’cause you doubt from the beginning
– Orospu, siktir git çünkü en başından beri şüphe ediyorsun
No one better shout me, I’m chilling
– Kimse bana bağırmasa iyi olur.
I’ve always been attracted to the villains
– Her zaman kötü adamlardan etkilendim.
That’s why I fell in love with that nigga from prison
– Bu yüzden hapishanedeki o zenciye aşık oldum.
Mmm, how can we lose?
– Mmm, nasıl kaybedebiliriz?
Mmm, wah friendly
– Mmm, Wah dostu
Mi never left you to empty, just blow the sensi
– Mi seni asla boş bırakmadı, sadece sensi’yi havaya uçur
We can get friendly (friendly)
– Dostça (friendly)alabiliriz
You were searching, they sent me, coming correctly
– Sen arıyordun, beni gönderdiler, doğru geliyor
We can get friendly (we can get friendly)
– Dost alabiliriz (kolay alabiliriz)
I, I
– BEN, BEN
Not really but I’ll try
– Tam olarak değil ama deneyeceğim
If you protect me all the time
– Eğer beni her zaman korursan
No stepping out of line
– Çizgiden çıkmak yok
I don’t take shit from no guy
– Hayır adam katlanamam
I won’t even let them try
– Denemelerine bile izin vermeyeceğim.
Don’t try, don’t try
– Sakın deneme, sakın deneme
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.