LUDMILLA & Gloria Groove – Medley Lud Session – Modo Avião / A Tua Voz / 700 Por Hora / Radar / A Música Mais Triste do Ano Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Ah, é melhor deixar o amor
– Oh, aşkı bırakmak daha iyi
Em modo avião
– Uçak modunda
Dá o papo, Lud
– Konuş bakalım, Lud.

Dá pra perceber
– Söyleyebilirsin
Que os nossos planos não tem nada a ver
– Planlarımızın hiçbir ilgisi yok.
Melhor você parar de sonhar, ai-ai
– İyi rüya görmeyi, Eyvah-Eyvah

Eu não sou assim
– Ben öyle biri değilim
Do tipo que quer um final feliz
– Mutlu bir son isteyen tür
Melhor você parar pra pensar
– Düşünmeyi bıraksan iyi olur.

Eu sei que tudo foi bom demais
– Her şeyin çok iyi olduğunu biliyorum.
Que você é um bom rapaz
– İyi bir çocuk olduğunu
Mas eu não quero me envolver
– Ama bu işe karışmak istemiyorum.
Comprometer o meu jeito de viver
– Hayat tarzımdan ödün vermek

Não leva a mal, mas eu sou assim
– Bu zarar vermez, ama ben çok
Brincar de amor não é pra mim
– Aşk oynamak benim için değil
Vai ser melhor pra você
– Senin için daha iyi olur
Você vai ver (vai ver)
– Göreceksiniz (göreceksiniz)

Se você quiser, chega mais (chega mais)
– Eğer isterseniz, daha fazla ()
Daquele jeito que a gente faz (a gente faz) (chega mais)
– Bu şekilde yapıyoruz (yapıyoruz) (daha fazla)
A gente pode curtir demais (chega mais)
– Biz çok fazla(daha fazla)tadını çıkarabilirsiniz
E amanhã acordar em paz (chega mais)
– Ve yarın barış içinde uyanmak (daha fazla)

Sem culpa, sem dor, sem pressão
– Suçluluk yok, acı yok, baskı yok
Deixa o amor em modo avião
– Uçak modunda aşk bırakın
Sem culpa, sem dor, sem pressão
– Suçluluk yok, acı yok, baskı yok
Deixa o amor em modo avião
– Uçak modunda aşk bırakın

Ludmilla
– Ludmillac. kgm
Glória Groove
– Zafer Oluk

A cama amanheceu vazia
– Yatak boştu
A noite foi escura e fria
– Gece karanlık ve soğuktu
Playlist que a gente ouvia (ei)
– Duyduğumuz çalma listesi (Hey)
O silêncio da minha companhia
– Şirketimin sessizliği

A gente briga todo dia
– Her gün kavga ediyoruz
Enquanto a vida acontecia
– Hayat iken oluyor
O amor saiu pela porta afora
– Aşk kapıdan çıktı

E se eu te ligar (te ligar), cê vai atender?
– Seni ararsam cevap verir misin?
Diz que vai voltar só pra vir me ver
– Geriye sadece görmek bana gelmeyeceğini söyledi
E se eu te disser (te disser) que a vida tá bem
– Ve eğer sana (sana) hayatın iyi olduğunu söylersem
Sei que vou mentir se tem outro alguém
– Eğer başka biri varsa yalan söyleyeceğimi biliyorum.

Então me diz se ele faz o que eu não fiz (o que eu não fiz)
– O zaman bana yapmadığım şeyi yapıp yapmadığını söyle (yapmadığım şey).
Só te liguei pra ouvir
– Seni dinlemek için aradım.
Então me diz se ela faz o que eu não fiz
– O zaman benim yapmadığım şeyi yapıp yapmadığını söyle.
Só te liguei pra ouvir a tua voz aqui
– Sadece sesini duymak için seni buraya çağırdım
A tua voz
– Sesin
Só quero ouvir tua voz aqui
– Burada sadece sesini duymak istiyorum
Só quero ouvir tua voz aqui
– Burada sadece sesini duymak istiyorum

GG in the house
– Evde GG
Ludmilla, ei, vai (assim)
– Ludmilla, hey, git (böyle)

Reclama, mas gosta do meu estilo independente
– Şikayet ediyor, ama bağımsız tarzımı seviyor
Me mudei de endereço, vou morar na sua mente
– Adresimi değiştirdim, aklında yaşayacağım.
Vestidinho da Gucci, hmm, só pra ficar indecente
– Gucci elbisesi, hmm, sadece ahlaksız olmak için
Com meu Rolex no pulso, salto fino, marca quente
– Bileğimde Rolex ile, ince topuk, sıcak marka

Não tente me rastrear, sou bicho solto
– Beni takip etmeye çalışmayın, ben gevşek bir böceğim
Sofri de amor só uma vez
– Sadece bir kez aşktan acı çektim
Me blindei pra encarar esse mundo louco
– Bu çılgın dünyayla yüzleşmek için kendimi korudum

Vivo a vida avançada porque a vida é minha
– İleri bir hayat yaşıyorum çünkü hayat benim
Última mulher que andou na linha
– Sıraya giren son kadın
O trem passou por cima
– Tren geçti

Eu gosto que joga pro alto, me bota de quatro, puxa o meu cabelo
– Profesyonel bir vızıltı çalmayı, dört ayak üzerinde çizmeyi, saçlarımı çekmeyi seviyorum
700 por hora mordendo a fronha do meu travesseiro
– Saatte 700 yastığımın yastık kılıfını ısırıyor
Gosto que joga pro alto, me bota de quatro, puxa o meu cabelo
– Profesyonel bir vızıltı çalmayı, dört ayak üzerinde çizmeyi, saçlarımı çekmeyi seviyorum
700 por hora mordendo a fronha do meu travesseiro
– Saatte 700 yastığımın yastık kılıfını ısırıyor

Vai, vai, vai, vai
– Git, Git, Git, Git
Se fizer gostoso, a Ludmilla pede mais
– Lezzetli ise, Ludmilla daha fazlasını ister
Vai, vai, vai, vai
– Git, Git, Git, Git
Se fizer gostoso, a Ludmilla pede mais
– Lezzetli ise, Ludmilla daha fazlasını ister

Reclama, mas gosta do meu estilo independente (vem)
– Şikayet ediyor, ama bağımsız tarzımı seviyor (gel)

Glória Groove
– Zafer Oluk
Lud sessions
– Lud oturumları

Olhando nossas fotos do passado
– Geçmişten gelen fotoğraflarımıza bakmak
O perigo estava lado a lado
– Tehlike yan yana oldu
Eu não vi, ah
– Görmedim, ah
Eu entendo tudo isso agora
– Bütün bunları şimdi anlıyorum.
Que não tem vilão na nossa história
– Hikayemizde kim kötü adam yok
Eu não vi
– Ben görmedim

Estou aqui sem saber o que falar, hey
– Ne hakkında konuşacağımı bilmeden buradayım, hey
Pra minha vida cê já tava fora do radar
– Hayatım boyunca zaten radardan uzaktım
Longe de mim vai piorar
– Benden çok daha kötü olacak
Por isso eu digo
– Ben öyle diyorum

Baby, você não viu
– Bebeğim, görmedin.
Baby, você não viu
– Bebeğim, görmedin.
Baby, você não viu
– Bebeğim, görmedin.
O que você perdeu
– Ne kaçırdın
O que você perdeu
– Ne kaçırdın
Baby, você não viu
– Bebeğim, görmedin.
Baby, você não viu, oh-oh (não viu, não viu)
– Bebeğim, görmedin, oh-oh (görmedin, görmedin)

O que você perdeu, eu, eu
– Ne kaybettin, ben, ben
E-e-eu, eu
– E-e-ı, ı
O que você perdeu, eu, eu
– Ne kaybettin, ben, ben
E-e-eu, eu
– E-e-ı, ı
Se liga no flow, se liga no flow
– Hiçbir akış bağlar, hiçbir akış bağlar

Me embriagava todo dia sua companhia
– Her gün sarhoştum şirketi
Não queria pensar que o fim um dia chegaria
– Sonun bir gün geleceğini düşünmek istemedim.
Eu passeava em teu corpo, eu decifrava teus sonhos
– Bedeninde yürüdüm, hayallerini deşifre ettim
Lucidamente vivia na nossa utopia, ahn
– Lucidly ütopyamızda yaşadı, ahn

Mas cê me deixa sem graça
– Ama bu beni sıkıcı yapıyor
Brinca com o coração, isso é trapaça
– Kalp ile oynuyor, bu hile
Lembro a noite toda nóis fazendo fumaça
– Yapma duman nóis tüm geceyi hatırlıyorum
Eu fico mal quando o efeito da cachaça passa
– Cachaça’nın etkisi geçtiğinde hastalanıyorum

A verdade pra mim, meu querubim
– Bana gerçeği, meleğime
Difícil aceitar o fim, por isso eu vim
– Sonunu kabul etmek zor, bu yüzden geldim
Pra regar esse nosso jardim quero teu sim
– Bahçemizi sulamak için Evet istiyorum
Tudo green, estou aqui
– Hepsi yeşil, buradayım

Essa é pra te machucar
– Bu seni incitmek için
Pra rasgar o coração
– Kalbi yırtmak için

Fala, Lud
– Konuş, Lud.

Amor, quando nosso vinho amargar ou perder o sabor
– Aşk, şarabımız acı olduğunda veya tadını kaybettiğinde
Quando a maquiagem borrar e as fotos perderem a cor
– Makyaj bulanıklaştığında ve fotoğraflar renk kaybettiğinde
Tu ainda vai querer me aquecer quando não me restar nem calor?
– Ateşim kalmadığında hala beni ısıtmak ister misin?
E quando o cigarro apagar vai ter valido a pena as cinzas e frescor?
– Ve sigara söndürüldüğünde kül ve tazeliğe değecek mi?

Quando a nossa música tocar
– Müziğimiz çaldığında
Tu ainda vai lembrar do ritmo?
– Ritmi hala hatırlayacak mısın?
Quando o mundo me machucar
– Dünya beni incittiğinde
Tu ainda vai querer curar minha dor?
– Hala acımı iyileştirmek istiyor musun?

Tua voz e tua respiração são meus sons preferidos
– Sesin ve nefesin en sevdiğim sesler
Mas quando eu esquecer de viver
– Ama yaşamayı unuttuğumda
Teu olhar ainda vai me lembrar quem eu sou
– Bakışların bana hala kim olduğumu hatırlatacak.
Ainda vai querer acordar com meu toque e minha voz no ouvido?
– Hala benim dokunuşum ve kulağındaki sesimle uyanmak ister misin?
Tua vida ainda vai ter sentido se a nossa for tudo o que te sobrou?
– Geriye kalan tek şey bizimse, hayatın hala bir anlamı olacak mı?

Quando chegar o cansaço meu abraço ainda vai ser teu abrigo
– Yorgunluk geldiğinde sarılmam hala senin sığınağın olacak
Mas quando a vida acabar
– Ama hayat bittiğinde
Ainda vai querer ir pro mesmo lugar onde eu vou?
– Hala benim gittiğim yere gitmek ister misin?
Tu ainda vai sorrir quando eu for teu único motivo?
– Tek sebebin ben olduğumda hala gülümseyecek misin?

Ainda vai ouvir o que eu digo
– Hala duyarsınız diyorum
Mesmo quando eu só quiser falar de amor?
– Sadece aşk hakkında konuşmak istediğimde bile mi?
Ainda vai tentar me entender quando eu não fizer mais sentido
– Artık mantıklı değilken hala beni anlamaya çalışacağım
E ficar comigo quando tiver visto o pior lado de quem eu sou?
– Ve kim olduğumun en kötü tarafını gördüğünde benimle kal?

Eu sou
– Ben
De quem eu sou
– Kim olduğumu
Eu sou
– Ben
De quem eu sou
– Kim olduğumu

De quem eu sou (de quem eu sou)
– Ben kimim (ben kimim)

Amor
– Aşk




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın