I’m so alone tonight
– Bu gece çok yalnızım
My bed feels larger than
– Yatağım daha büyük hissediyor
When I was small
– Ben küçükken
Lost in memories
– Anılarda kayıp
Lost in all the sheets
– Tüm çarşaflarda kayboldu
And old pillows
– Ve eski yastıklar
So alone tonight
– Bu gece çok yalnız
Miss you more than
– Fazla özledim
I will let you know
– Ben size haber
Miss the outline of your back
– Sırtınızın ana hatlarını kaçırın
Miss you breathing down my neck
– Boynumdan nefes almayı özlüyorum
They’re all out to get you
– Hepsi seni almak için dışarı çıktı
Once again
– Bir kez daha
They’re all out to get you
– Hepsi seni almak için dışarı çıktı
Once again
– Bir kez daha
Insecure, what you gonna do?
– Güvensiz, ne yapacaksın?
Feel so small, they could step on you
– O kadar küçük hissediyorum ki, sana basabilirler
Called you up, answering machine
– Seni aradım, telesekreter
When the human touch
– İnsan dokunduğunda
Is what I need
– İhtiyacım olan şey bu mu
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
Is you
– Sen misin
I need you
– Sana ihtiyacım var
Looked in the mirror
– Aynaya baktı
I don’t know
– Bilmiyorum
Who I am anymore
– Artık kim olduğumu
The face is familiar
– Yüz tanıdık
But the eyes
– Ama gözler
The eyes give it all away
– Gözler her şeyi verir
They’re all out to get you
– Hepsi seni almak için dışarı çıktı
Once again
– Bir kez daha
They’re all out to get you
– Hepsi seni almak için dışarı çıktı
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Here they come again
– İşte yine geliyorlar
Insecure, what you gonna do?
– Güvensiz, ne yapacaksın?
Feel so small, they could step on you
– O kadar küçük hissediyorum ki, sana basabilirler
Called you up, answering machine
– Seni aradım, telesekreter
When the human touch
– İnsan dokunduğunda
Is what I need
– İhtiyacım olan şey bu mu
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
What I need
– İhtiyacım olan şey
Is you
– Sen misin
(What I need)
– (Ne gerek)
Is you
– Sen misin
(What I need)
– (Ne gerek)
Is you
– Sen misin
Is you
– Sen misin
Is you
– Sen misin
Is you
– Sen misin
If you let me breathe
– Eğer nefes almama izin verirsen
If you let me breathe
– Eğer nefes almama izin verirsen
If you let me breathe
– Eğer nefes almama izin verirsen
If you let me breathe
– Eğer nefes almama izin verirsen
They’re all out to get you
– Hepsi seni almak için dışarı çıktı
Once again
– Bir kez daha
They’re all out to get you
– Hepsi seni almak için dışarı çıktı
To get you
– Seni almak için
Once again
– Bir kez daha

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.