We’re in the homestretch of the high times
– Biz yüksek zamanların homestretch konum
We took a hard left
– Sert bir sol aldık
But we’re alright
– Ama biz iyiyiz
Yeah, life sure can try to put love through it, but
– Evet, hayat aşka katlanmayı deneyebilir, ama
We built this right, so nothing’s ever gonna move it
– Bunu doğru yaptık, bu yüzden hiçbir şey onu hareket ettirmeyecek
When the bones are good, the rest don’t matter
– Kemikler iyi olduğunda, gerisi önemli değil
Yeah, the paint could peel, the glass could shatter
– Evet, boya soyulabilir, cam kırılabilir
Let it break ’cause you and I remain the same
– Kırılmasına izin ver çünkü sen ve ben aynı kalıyoruz
When there ain’t a crack in the foundation
– Vakıfta bir çatlak olmadığında
Baby, I know any storm we’re facing
– Bebeğim, karşı karşıya olduğumuz herhangi bir fırtınayı biliyorum
Will blow right over while we stay put
– Biz burada kalırken hemen havaya uçacak
The house don’t fall when the bones are good
– Kemikler iyi olduğunda ev düşmez
Call it dumb luck, but baby, you and I
– Buna aptal şans deyin, Ama bebeğim, sen ve ben
Can’t even mess it up although we both try
– Sende dene rağmen berbat bile
No, it don’t always go the way we planned it
– Hayır, her zaman planladığımız gibi gitmez.
But the wolves came and went and we’re still standing
– Ama Kurtlar geldi ve gitti ve biz hala ayaktayız
When the bones are good, the rest don’t matter
– Kemikler iyi olduğunda, gerisi önemli değil
Yeah, the paint could peel, the glass could shatter
– Evet, boya soyulabilir, cam kırılabilir
Let it break ’cause you and I remain the same
– Kırılmasına izin ver çünkü sen ve ben aynı kalıyoruz
When there ain’t a crack in the foundation
– Vakıfta bir çatlak olmadığında
Baby, I know any storm we’re facing
– Bebeğim, karşı karşıya olduğumuz herhangi bir fırtınayı biliyorum
Will blow right over while we stay put
– Biz burada kalırken hemen havaya uçacak
The house don’t fall when my bones are good
– Kemiklerim iyi olduğunda ev düşmez
When the bones are good
– Kemikler iyi olduğunda
Bones are good, the rest, the rest don’t matter
– Kemikler iyidir, gerisi, gerisi önemli değil
(Baby, it don’t really matter)
– (Bebeğim, gerçekten önemli değil)
Paint could peel, the glass could shatter
– Boya soyulabilir, cam paramparça olabilir
(Oh, the glass, oh, the glass could shatter)
– (Oh, cam, oh, cam paramparça olabilir)
Bones are good, the rest, the rest don’t matter (Ooh)
– Kemikler iyi, gerisi, gerisi önemli değil (Ooh)
Paint could peel, the glass, the glass could shatter (Yeah)
– Boya soyulabilir, cam, cam paramparça olabilir (Evet)
When the bones are good, the rest don’t matter
– Kemikler iyi olduğunda, gerisi önemli değil
Yeah, the paint could peel, the glass could shatter
– Evet, boya soyulabilir, cam kırılabilir
Let it break (Let it break, let it break)
– (Kırılsın.) kesme, kesme olalım
‘Cause you and I remain the same (Woo)
– Çünkü sen ve ben aynı kalıyoruz (Woo)
When there ain’t a crack in the foundation (Woo)
– Vakıfta bir çatlak olmadığında (Woo)
Baby, I know any storm we’re facing
– Bebeğim, karşı karşıya olduğumuz herhangi bir fırtınayı biliyorum
Will blow right over while we stay put
– Biz burada kalırken hemen havaya uçacak
The house don’t fall when the bones are good
– Kemikler iyi olduğunda ev düşmez
Yeah, ooh
– Evet, ooh
Maren Morris – The Bones İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.